46
HÜSNÜ GEÇER
CALİB-İ DİKKAT ÖRNEK ANA
07.08.2009, Aişe hanımın tek bir oğlan kardeşi vardı. Oğlanı ever-
mek için babası, kız kardeşini düğüne çağırdı. Aişe hanım gitmedi.
“Biricik kardeşindir, düğününe nasıl katılmıyorsun?” denildi. “Yaz
tatilidir. Çocuklarımı din, edep ve ibadetlerini öğrenmek için camiye tes-
lim etmişim. Hoca efendi önemle çocukların eğitim ve öğretimine dikkat
etmektedir” dedi. “Fırsat ganimettir, kaçırılmamalıdır.” Düğün için İstan-
bul’dan Bingöl’e gidersem, çocuklarım bu kutsal eğitimden geri kalırlar.
Bir iki günlük düğün zevki için çocukların eğitimini ihmal etmek akıl kârı
değildir. Zira çocuklarımın ilim, irfan almalarından aldığım lezzet başka
bir şeydir.
Evet, Fahr-i Âlem (s.a.v.) buyurur: “Dünya geçici bir lezzettir. Dünya
lezzetlerinin hayırlısı Saliha olan (din ve dünyası düzenli olan) hatundur.”
İRAN YOLCULUĞU
13.07.2009, İran’da Şah Cemşid’in şaheser olan tahtına uğradık. Ko-
caman taşlarla yapılan duvarlarını, dikilen direklerini onlarca ton
ağırlığında heybetli heykellerini gördük. Yaklaşık on dönümlük arazide,
dağ kenarında, uygun havalı, cazip manzaralı, hoş iklimli bir noktada ku-
rulmuş antik eseri inceledik. Gerçekten hayretlere düşüren ve engin dü-
şüncelere götüren bu insan harikası hendesesiyle, heykelleriyle, natamam
inşaatıyla hâl lisanıyla çağrışarak “Dünya döner, devlet elden ele geçer.
Bize güvenmeyin, biz cansızlar az bozulmaya uğramakla dimdik dururuz
ama bizi dizenler, dikenler, yapanlar öldüler. Mezarları bile belli değildir”
derlerdi.
Ey insan! Değerli günlerini kıymetli işlerde harca. Zira sen, kısa
ömürlü bir varlıksın. Kısa ömrünü Yüce Allah’ın ibadetinde, insanların
hizmetinde, yararı olan işlerde harcarsan cennet mülkünü, ebedî mutlulu-
ğu ve doğru öven dillerin övgüsünü kazanırsın. İşte insanlık, saltanat,
kalıcı yaşam ve yükseliş budur. Bu istikametten ayrılma.
Tus’ta İmam-ı Gazali’nin mütevazı, önemsenmeyen ve kasıtlı olarak
ihmal edilen mezarını ziyaret ettik, şaşakaldık. Tüm insanlığa hitap eden