Basic HTML Version
KÜLLİYAT-I VUSTA
277
Bacım! Nefsin isteğine değil aklın gösterdiğine, maddenin batağına
değil mananın gereğine göre davranmalısın. Hayatında aklını ve dinini
hâkim kılmayan insanın, sonuçta hüsrandan başka nasibi olamaz. Dikkat
et! Günler sayılıdır. Bu sayı bitecektir. Bitince sen de bitersin. Bir daha
dikkat et! Bu kazanç âleminden ne ile göçersin. Hadi Huda’dır.
• Namaz içinde imamın namazına engel olan bir hâl olunca yerine
cemaatten birisini çeker. Hz. Ömer (r.a.)’in Abdurrahman (r.a.)’ın elini
tutup çektiği gibi. Bundan ötürüdür ki namazda imama yakın olanlar na-
mazı kıldıracak nitelikte olmalıdır.
• Olağan bir hâl olursa zararın artmasını önlemek için veyahut ya-
rarın zamanını değerlendirmek için imam namaz kıldırmayı hızlandıracak
“Abdurrahman (r.a.) onlara hafif bir namaz kıldırdı” cemaat ise böyle hâl-
lerde “subhanallah, subhanallah” diyerek uyarmayı meydana getirir.
• Kıblemize dönüp namaz kılan şerrinden emin olunan, bizim ile
hac farizasını eda eden ve İslam’ın örf ve âdetlerini benimseyen köle de
olsa kardeşimizdir. Zarar ile ona ilişemeyiz. Ve kendimiz gibi onu da ko-
rumalıyız.
• Bir suçlunun işlediği suçtan dolayı bin kişiyi zarara sokmak büyük
bir cinayettir, zulümdür ve karanlıktır. Böyle iğrenç işlere ya-
naşılmamalıdır. Suç, bir kölenin eliyle namaz içinde halifenin ve cemaatin
katli olsa bile ceza geçkin olamaz. Suç, suç işleyene özgüdür.
• Lidere iş bırakılınca en seçkin, en dindar ve en dirayetli insanları
seçmelidir. Çünkü ancak bu nitelikte olan insanlar idareciliklerinde adale-
ti, merhameti, birleşmeyi, bağlanmayı, çalışmayı, sevgileşmeyi, gücü ve
güveni devleti ayakta tutan ve milleti pekiştiren benzeri faziletleri oluştu-
rup toplumu huzurlu, nurlu, verimli ve güvenceli ortamı hazırlarlar. Din
ve dünya işlerini düzenli hâle getirirler.
Din ve dünya toplum içinde düzenli duruma gelince insanlar dünyada
bile cennetî bir yaşam ile yaşarlar. Zira fazilet ve adalet temelleri üzerine
kurulan devlet her kemalin, her cemalin, her istikrarın ve her huzurun
kaynağıdır. Böyle bir devletin gölgesi altında yaşayan bireyler ve toplum-
lar elbette ki huzurlu hayattan büyük nasiplerini alırlar.