KÜLLİYAT-I VUSTA
269
benzeri bir musibete uğramamışlardı. Bazıları ‘Korkulacak bir şey yok-
tur’, bazıları ‘–Ölümünden– korkarım’ derlerdi.
Kendisine hurma kompostosu getirildi. İçince karnından çıktı. Sonra
süt getirildi. İçince o da içinden çıktı. –Durumu anlaşılınca bildiler ki can
verme hâlindedir. Onu överek– üzüntülerini dile getirerek yanına sokul-
maya başladılar.
Genç bir adam geldi. ‘Ey Emire’l-Müminin! Allah’ın sana ihsan etti-
ği müjdelerle müjdelen. Resulullah (s.a.v.)’ın sohbeti –beraberliği– bildi-
ğin gibi Müslümanlıkta kımıldanmaz ayak sahibi olmak, ümmetin ağır
liderliğini üstlenip adaletten ayrılmamak, sonra şehitlik –şerefine– ermek’
dedi.
Hz. Ömer (r.a.): ‘Keşke onlar –saydıkların bana– yeterli sınırda kal-
saydılar. Ne aleyhime ve ne de lehime olsaydılar.’
Genç sırt çevirip gidince görüldü ki elbisesinin eteği yere sürünür
‘Genci bana çevirin’ buyurdu. Daha sonra ‘Kardeşimin oğlu! Elbiseni
kaldır, –yere sürünmesin– zira o, elbiseni daha temiz tutar ve daha da tak-
vadır (Yüce Allah’ın rızasına uygundur)’ buyurdu.
‘Ey Ömer oğlu Abdullah! Hele bak, ne kadar borcum vardır?’
Saydılar, gördüler ki seksen altı bindir veyahut ona yakın. ‘–Ey Abdul-
lah– Ömer yakınlarının malı yeterli gelirse –borcunu kapat– onların mal-
larından öde. Yeterli gelmeyince Ka’b oğlu Adî oğullarına başvur. On-
ların malı da yeterli gelmeyince Kureyşlilere başvur. Onlardan başka hiç
kimseye müracaat etme. Sen kalan borcumu kazanarak ödemeye koyul.
Müminlerin anası Aişe’ye git.
‘Ömer sana sağlık diler, selam söyler de. Emire’l-Müminin deme. Zi-
ra ben, bugünden itibaren müminlerin emir ve lideri değilim. Hattab oğlu
Ömer iki arkadaşının yanında gömülmesi için izin ister’ de.’
Hemen gitti, selam verdi izin istedi, sonra huzuruna girdi. Gördü ki
oturmuş ağlıyor. Çünkü Hz. Ömer’in vefat haberi anamız Aişe’yi çok
üzmüş idi.
‘Hattab oğlu Ömer sana selam söyler. İki arkadaşının yanında defin
olunması için izin ister’ dedi.