KÜLLİYAT-I VUSTA
237
DÜŞÜN, GERÇEĞE VAR VE CEVAP VER
Ebu Said-i Hudri diyor ki: Peygamber (s.a.v.) bir gün minberin üstü-
ne oturdu. Biz de etrafına oturduk. Hemen buyurdu: “Benden sonra dün-
yanın süsünden ve çiçeğinden üzerlerinize açılıp akıtılan şey (lüks hayat,
bol nimet) sizin için en fazla korktuğum şeydir.”
Bir adam dedi ki: “Ey Allah’ın Elçisi! Hayır, şerri getirir mi?” Pey-
gamber (s.a.v.) hemen sustu. O adama dediler ki: “Sana ne oluyor ki,
Peygamber (s.a.v.) seni konuşturmadığı hâlde sen, O’nu konuşturuyor-
sun?”
Hemen gördük ki, gerçekten üzerine vahiy iniyor. Hemen teri yüzün-
den sildi ve sonra dedi ki: “Soran nerededir?” Onu övdü. Hemen buyurdu:
“Hayır şerri getirmez. Gerçekten bu mal tatlıdır ve yeşildir ve gerçekten
ilkbaharın göğerttiği, şişkinlik yaparak öldürür veya ölüme yaklaştırır.
Yeşilliği yiyen (hayvan) hariç yanları şişinceye dek yedi. Güneşe yöneldi,
geviş getirdi, tersledi, işedi. Bir daha döndü ve yemeye başladı. Gerçekten
bu mal tatlıdır. Mal, helal yollardan kazanana, helal ve hak yerlere koyana
ne güzel yardımcıdır. Helalden alamayansa yiyip de doymayan kimseye
benzer.”
153
HADİS-İ ŞERİFTEN NOTLAR
Liderin minber gibi yüksek bir yere çıkıp konuşması sünnettir. Zira
bu şekilde konuşmak bir saygınlığı, bir ağırlığı ve bir büyüklüğü ifade
ettiğinden dikkatle dinlenmeye ve daha fazla duyurmaya daha ziyade el-
verişlidir.
Her tarafta hayrı konuşanı dinlemek sünnettir. Zira bu sevginin ve
güvenin simgesidir. Daha ziyade konuşanı coşturur. Derin manalar
çıkarmasına ve engin düşünceye götürür ve istifade alanı daha ziyade ge-
nişler.
Her nimet hayra vesile olamaz. Çünkü nimet helal yerlerden ka-
zanılırsa, helal yerlere harcanırsa yararlıdır. Yoksa nikmet ve azaba dönü-
şerek dünya ve ahiretin yüz karası olur.
153 Buhari, 11/206.