214
HÜSNÜ GEÇER
Üçüncüsü dedi: ‘Allah’ım, ücretle birkaç ırgatı çalıştırmıştım. Bir
adam dışında hepsinin ücretini verdim. O, hakkı olan ücretini alamadan
gitti. Ben ücretini ürettim, kârla çalıştırdım. Ta ki ondan mallar oluşup
çoğaldı. Uzun bir zaman sonra bana geldi ve dedi: ‘Ey Allah’ın kulu! Üc-
retimi bana ver.’ Hemen dedim: ‘Koyundan, sığırdan, deveden, köleden
gördüğün ne varsa ücretindir, onun ürünüdür, ücretinden çoğalmıştır.’
Dedi ki: ‘Beni alaya alma, ey Allah’ın kulu!’ Dedim: ‘Seni alaya
almıyorum (ciddi söylüyorum), hepsini aldı ve götürdü, ondan hiçbir şey
bırakmadı.’ Allah’ım, bunu senin için yapmışsam içinde bulunduğumuz
bu durumu bizden kaldır.’
Kaya açıldı. Hemen çıktılar ve gittiler.”
129
Muhterem! Ana-babayı sev, say, gerekli hizmetlerinde bulun,
rızalarını al. Şehvani arzularına, nefsani isteklerine hâkim ol. Suyunu kirli
kaplara dökme. Kirli suları da kaplarına kabul etme. Milim kadar Allah’ın
emrinden şaşma. Geçici zevk için ebedî hayatını dikenlik hâline getirme.
İşçilerin haklarını eksiltmeden, zamanında ver. Borcuna dikkat et ki, her
darlıktan, her sıkıntıdan, beladan ve çıkmazdan çare bulasın.
İFFET, EBEDÎ MUTLULUĞUN GARANTİSİDİR
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Yedi (çeşit insan
vardır ki) Yüce Allah, gölgesinden başka gölgenin olmadığı günde onları
gölgesi altına alır.” Yani dünya ve ahiretin en zor sıkıntılarında en ka-
ranlık ve korkunç günlerinde koruması altına alır. Yüce Allah’ın koru-
ması altına giren, elbette ki güven ve huzur içinde yaşar.
Adaletli lider, Allah ibadetinde gelişen genç, kalbi camilere bağlı
olan erkek, Allah için birbirini seven iki kişi, sevgi üzerine toplanırlar ve
sevgi üzerine ayrılırlar, makam ve güzellik sahibesi olan bir kadın kendi-
sini davet ettiği hâlde: “Gerçekten ben Allah’tan korkarım” diyen erkek,
büyük bir sadaka verip bunu gizleyen kişi, öyle ki sol el, sağ eliyle verdi-
ği sadakadan habersizdir. Yalnız olduğu hâlde Yüce Allah’ı anınca gözle-
ri yaşaran kişi.”
130
129 Buhari, Müslim.
130 Buhari, Müslim.