20
HÜSNÜ GEÇER
Hızır (a.s.) dedi: “Sana demedim mi arkadaşlığıma sabredemezsin.”
Musa (a.s.) dedi: “Kusuruma bakma? Unutmuştum. Beni zor duruma
sokma! Beraberlik bendini koparma.” Bu birinci itirazdı. Musa’nın (a.s.)
unutmasından doğdu.
Gemiden çıktılar. Gördüler ki çocuklar oynuyorlar. Hızır (a.s.) bir
çocuğu yakaladı. Elleriyle başını omzundan söktü. Musa (a.s.) dedi: “Ma-
sum bir insanı haksız yere öldürdün. Çirkin bir iş yaptın. Büyük bir cina-
yet işledin.” Hızır (a.s.) dedi: “Benimle sabredemezsin, sana demedim
mi?” İbn-i Uyeyne diyor: “Bu itiraz daha güçlüdür.”
Çıktılar. Bir yerleşimin ehline geldiler. Onlardan yiyecek istediler.
Çekindiler. Onları misafir etmediler (yemeksiz bile barındırmadılar). Bir
duvarı gördüler ki her an yıkılır hâle gelmiş. Hızır (a.s.) onu düzelterek
dosdoğru hâle getirdi.
Musa (a.s.) dedi: “Dileseydin bu iş üzerine bir ücret alabilirdin.”
Hızır (a.s.) dedi: “Artık bu aramızda bulunan bağ kopmasının noktasıdır.
Sabredemediğinden sana yaptığımızın sırlarını teker teker açıklarım:
Gemi, denizde çalışan fakir ve çaresiz kimselerindi. Ayıplı olmasını
istedim. Çünkü rıhtımda güçlü bir padişah vardı. Her sağlam gemiyi gasp
ederdi.
Çocuk ise ana ve babaları imanlıydı. Kendisi kâfir idi veyahut büyü-
dükten sonra küfür ve aşırılığı ana ve babalarına da sıçrayarak büsbütün
onları sarardı. Yüce Allah’tan diliyoruz ki yerine daha temiz yürekli ve
ana babasına daha şefkatli bir yavru kendilerine bağışlar.
Duvar ise iki yetimindi. Şehirde yaşarlardı. Duvarın altında hazineleri
vardı. Onların babası salih (Hak ve halkın haklarını gözeten ve koruyan
birisi) idi. Rabbin diledi ki erginliğe ve güçlülüğe kavuşsunlar. Hazinele-
rini açıp mallarına sahip çıkabilsinler. Bunun tümü Yüce Allah’ın her an
çok merhameti sevdiğinden dolayıdır. İşlediğim işleri kendiliğimden iş-
lemedim. Bu işler görüş ve tedbirime mebni değildir. Yüce Allah’ın em-
riyle işlemişim. Kul, Yüce Allah’ın emrine uygun davranmaya zorunlu-
dur. Yüce Allah’ın dilediği her iş verdiği her emir, bilmesek dahi hikmete
dayalıdır. Hikmete dayalı iş, itirazı kabul etmez.”