KÜLLİYAT-I VUSTA
21
KISSADAN HİSSELER
* Allah (c.c.) kutsi bir hadiste şöyle buyurur: “Büyüklük montumdur,
ululuk eteğimdir (ikisi bana mahsustur); onların birisinde bana münakaşa
eden (ortaklık davasında bulunan) kimseyi umursamadan ateşimde ya-
karım.”
Kibirlilik rüzgârı kime değerse peygamber olsa bile zararını çeker.
Musa (a.s.): “Yeryüzünde en bilgin benim” demeseydi uzun yolculuğun
zorluğunu çekmezdi. Öyle ise benlik başını kes, tohum toprağa gömül-
mezse ürün vermez, biri bin olmaz. Su, yiyecek gibi maddeler midenin
karanlığına inmezlerse hayat, güç, akıl ve gövde olmazlar. Yağmur katre-
leri buluttan inip balığın içine girmezse inci olamaz ve güneşin yüzü
aşağıya doğru bakmazsa kâinata hayat kaynağı olamaz.
* Yüce Allah’ın katında en yüksek makam kuluna verdiği kulluk ma-
kamıdır. Kulluk görevini yerine getiren insan sultandır. İlim gibi her de-
ğere şayestedir. “Kulum Hızır senden daha bilgindir.”
Öyle ise hakikatli ve mütevazı ol. Zira bereket kaynağı basılan top-
raktır. Hayat etkeni çok alçaklarda akan sudur. Altın cevheri yerde gizle-
nen madendir. Meyve veren, toprağın derinliklerine damarlarını salan
ağaçtır.
* Bilginlere gitmek, bilgilerinden yararlanmak, uzak olsalar dahi
kendileriyle beraber olmak için çare aranmalıdır. Peygamber (s.a.v.) bu-
yurur: “İlim istemek, her Müslüman erkek ve kadın üzerine farzdır.”
Çünkü ilim, irfandan çıplak çevre karanlıktır, katıdır ve fitne dolu or-
tamdır. İlmin ve ulemanın takip edilmesi, insanlığın gereğidir, İslam’ın
isteğidir ve olgunluğun yegâne amilidir.” Ya Rab! Ona ulaşmak için çare
ne?
* Günlerce hutun sepette taşınması, ölü iken bozulmaması, kayanın
yanında sağalıp suya girmesi ve gittiği yerde suda iz bırakması, Musa
(a.s.)’ya verilen ilahî mucizelerdir. “Hut canlandı, zıplayıp denize girdi.
Denizde iz bırakarak yüzmeye başladı.” Evet, Allah (c.c.) kadirdir. İstedi-
ği kula, istediği lütfu ihsan eder.
* Olgun, düşünceye değer bir şeyi ve bir durumu görünce durur,
sırrını ve hikmetini anlamaya çalışır. Çünkü hakikate varmak için