Basic HTML Version
202
HÜSNÜ GEÇER
Yani çalışma neticedir, meyvedir. Şan ve şereftir. Durmadan çalışın.
Herkes çalışmasına göre mükâfatını alır, ahiret sevabına kavuşur ve ya-
şadığı toplumda yer eder.
Merhamet ve acıma, Yüce Allah’ın katında öyle değerli bir özelliktir
ki, manalarını taşıyan “Rahman, Rahim ve Rauf” Yüce Allah’ın Esma-ı
Hüsna’sında yer almıştır.
Merhamet öyle değerli bir özelliktir ki büyük, küçük, dünya ve ahire-
tin, bol merhametin anlamını içeren besmele-i şerife, Kur’an’ın (biri ha-
riç) her suresinin başında yer almıştır. Ve Peygamberimiz (s.a.v.) “Bes-
mele ile başlanılmayan her işin sonu kesiktir” buyurmuştur.
Peygamber (s.a.v.) buyurur: “Şeref sahibi her iş, besmele (Bismilla-
hirrahmanirrahim) ile başlanılmamış ise bereketsizdir.” Allah’ın
hayrından yoksundur. Nasıl ki Kur’an-ı Kerim, her surenin başında ve
Resul-i Ekrem (s.a.v.) de değere haiz her işin başında, her birimizi mer-
hametli olmaya davet ederler; bu ümmet-i merhumenin her ferdi olan biz-
ler, bu davete ne kadar icabet etmişiz, düşünelim.
Merhamet, insan ağacının en güzel ve en olgun meyvesidir. Her bi-
rimiz bu olgunluktan ne kadar nasip almışız, bakalım.
Güvenilir bir zattan duydum. Şöyle diyordu: “Küçücük bir kuzuyu
anasının gözü önünde keserler, zavallı koyuncağız yavrusunun kanının
aktığını görünce hazin hazin bakar ve yaş döker. Elbette ki zavallı anne-
nin, böyle hâllerde yaş dökmesi üzüntüsünü göstermektedir. İçi şefkat do-
lu ve her türlü imkândan yoksun olan anne koyun, daha ne yapabilir?
Çoban, davarı otlatmaya götürür. Öğle vaktinde sağmaya getirir. Sürü
sağıldıktan sonra kuzular sürüye salınır. Her kuzu anasının önüne gider,
emmeye başlar, kuzu süt ile anası da yavrusuyla neşelenir.
Yavrusu gözü önünde kesilen koyun bu manzarayı görünce
bağırarak, titreyerek yere düşer, daha da kalkamaz, keserler, içini açarlar
ki ciğeri üzüntüden parçalanmıştır.”
Hâl bu iken, yavruları şurada, burada çeşitli sebep ile öldürülen ana-
ların hâlleri düşünülebilir mi? Ciğerpareleri olan fidan yavruları hayal
gülzarlarından ayrılan analarının iç âleminde ne fırtınalar kopar, ne dalga-