Page 196 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
195
DİKKATE ŞAYAN
Bir söğüt ağacını kesersen dibinden on fidan yükselir. Bir taneyi yere
gömersen yüzlerce taneyi taşıyan, onlarca başak meydana gelir. Akıllı ve
tecrübeli hâkim hiçbir zaman kanser çıbanının başını kesemez; zira o tak-
dirde kanser daha da kök salar. Bu kabilden işleri hâlinde bırakmak veya-
hut gerçek tedavi etmek, daha evla olsa gerek.
Barış, bağışlama, güzel davranış, adalet, iyi niyetten doğan güzel ida-
re, gerçek sadakat ve benzerleri tefrika hastalığını kaldıran etkin ilaç-
lardır, hem de yan tesirleri olmaksızın.
İslami savaşların gayesi barışı, kardeşliği, adaleti, fazileti, insanlık
şerefine yakışır ortamı, dünya ve ahiretin mutluluğunu oluşturmaktadır,
toplumları bir araya getirmektedir. Onları her tağutun ibadetinden kur-
tarıp, Kadir-i Mutlak olan Allah’ın ibadetine yöneltmektir.
Ben okurum sen cahil, ben tokum sen aç, ben ileri sen geri hizmetler-
de, ben konuşurum sen suskun, ben yazarım sen kazar, ben başkanım sen
çoban gibi ilkel vadilerde dolaşan toplum, payidar olmadığı gibi, mutlu da
olamaz, güvenilir olmadığı gibi güven de bulamaz. Bir zaman, şer ve kısa
bir hayat sürdürür sonra büyük fitne ve fesat kasırgaları önünde sökülüp
havaya uçarak ihmal ve unutkanlık vadilerinde şan ve şerefi ile çürür gi-
der.
Her yerde yaşayan bahusus Ortadoğu’da yaşayan Müslümanlar ser-
dettiğimiz vadilerde geziyi bırakmadıkları hâlde asla huzurdan payidar
olamazlar, ancak batılıların ve doğuluların durumlarını dikkate alıp yaşar-
larsa huzur ve istikrara kavuşurlar.
Müslüman topluluklarının içinde yaşayan uluslar; hür yaşamadıkça,
gerçek eşitlik kural olmadıkça, birbirleri ile uğraştıkları müddetçe, sanayi-
leşmede, teknikte ve refahta yeteri kadar yükselmeleri kabulü imkân ve
şayan-ı zaman olamaz.
ŞİİR
“Bulunmazsa adalet milletin efradı beyninde
Çöker bir gün zemine arşa değse paye-i devlet”