Page 195 - Vusta

Basic HTML Version

194
HÜSNÜ GEÇER
menliğini, belki her iki cihanda mutluluğunu isteyen her toplumun, her
devletin, her ailenin belki her ferdin gerekli olan vazifesidir, lazım olan
görevidir. İmandan ve gerektirdiği kardeşlikten ayrılan her ferdin ve her
toplumun huzurlu hayattan, mutluluk ve saadetten payı yoktur. Bu, doğru
düşüncenin ve hakikatperver mantığın hükmüdür. Bu mantıktan şaşan,
haddini aşar. Haddini aşan tez aşınır, daha sonra değirmen taşı gibi incele-
rek kırılıp çöpe gider.
İman kardeşliği, ilahi bir bağdır, insani bir rabıtadır. Akla ve nakle
dayalı bir hassadır. Ona sarıl, ona asıl ki kurtulasın, güven içinde olasın.
“İki kardeşin arasında barışı meydana getirin.” Yani küskünlüğü
kaldırıp yüzleşmeyi, zulmü kaldırıp adaleti, düşmanlığı kaldırıp dostluğu,
kini kaldırıp sevmeyi, haksızlığı kaldırıp hakkı, nefreti kaldırıp uzlaşmayı
ve sertliği kaldırıp yumuşaklığı oluşturun. Çünkü huzurlu hayata ve pe-
kişmek isteyen topluma bu şarttır.”
“İki kardeşinizin arasını ıslah ediniz.” Yani iman kardeşliği müminler
arasında bir köprüdür, bir geçit noktasıdır. Onda bir açıklık, bir bozukluk
gördüğünüz takdirde ıslahına, düzeltmesine koyulun. Yoksa müminler
arasında ulaşım sağlanamaz; irtibat kurulamaz. O zaman tefrika meydana
çıkar ki, tefrika da zafiyettir, dağılmadır, yıkılmadır ve yok olmadır.
“İki kardeşinizin arasını ıslah ediniz.” Emirdir. Emir vücubu, gerekli-
liği ifade eder. Sen, ey Müslüman! Bu ıslah emrinden ne kadar nasibini
almışsın, barışı oluşturmada ne derece çalışmışsın ve ne kadar çaba har-
camışsın, düşünüyor musun? Bu ilahi emre karşı, hiç kendinde bir sorum-
luluk, yükümlülük hissediyor musun?
Müslümanların arasında geçit (barış, kardeşlik) bozuk olduğu hâlde
rahat oturmak, din ve dünyanın sarsılması demektir. Yüce Allah ve kul-
larının karşısında sorumluluğu yerine getirmemek demektir; bu da, her iki
cihanda yüz karasıdır ve hüsranın ta kendisidir.
Evet, ara bulmak uzlaştırmakla, sevgileştirmekle, geçitte açıklığı ka-
patmakla olur.
Operasyon; vurma, kırma, yıkıp yakma, dağıtıp egemenlik kurma ve-
yahut egemenliği ayakta tutmak, isabet şeklinde isabetsizliğin başka bir
türüdür. Katılıktan doğan zifiri, zulmün ta kendisidir. Kardeşlik orda dur-
sun insanlık dışı düşmanlığın ta kendisidir.