Page 179 - Vusta

Basic HTML Version

178
HÜSNÜ GEÇER
Zira “Kemali isteyen kemale gider. Başkalarının hizmetinde bulunan
hizmet görür. Başkalarını yükselten yükseğe çıkar. Ne ekersen onu biçer-
sin. Ne yaparsan onu görürsün. Ne ses verirsen yankı olarak onu du-
yarsın.” Bunlar, yerinde söylenilmiş hikmetlerdir.
“Kim iyi bir işte aracılık ederse, ona onun sevabından bir pay vardır;
kim de kötü bir şeyde aracılık yaparsa, ona o kötülükten bir hisse vardır.
Allah, her şeyin karşılığını verir.”
104
Ebu Musa el-Eş’ari şöyle rivayet eder: Peygamber’e bir ihtiyaç sahibi
gelince yanında oturanlara yönelirdi ve hemen derdi: “Ricada bulunun (bu
ihtiyacı kapatmak için aracılık yapın), sevap kazanırsınız.” Yüce Allah
sevdiği şeyi, Resulünün dili üzerine hükmeder (gerçekleştirir).
Berire, kocasından ayrılmıştı. Peygamber (s.a.v.) “Keşke bir daha ona
dönseydin” diye buyurdu. Berire “Bana emreder misiniz, ey Allah’ın Re-
sulü?” dedi. Buyurdular: “Hayır, ancak şefaat (aracılık) ederim.” Berire:
“Ona hiç ihtiyacım yoktur” dedi.
Hadis-i şeriften anlaşılıyor ki insan, ne kadar yüksek makamda olursa
olsun gene de hayra delalet etmekten, arabuluculuk yapmaktan, sevdirip
barıştırmaktan geri kalmasın.
Yuvanın yıkılmaması için, eşlerin birleştirilmesi için gayret göster-
mek Resulullah’ın sünnetidir. Bu işe koşmak gerek. Zira hayat, huzur,
güven birleşmededir. Helak, iç acısı ve korku ayrılmadadır.
Karı ile kocasının küskünlük sebepleri araştırılmadan, neden
ayrıldıkları sorulmadan eşleri birleşmeye ve barışmaya davet edilmelidir.
Zira eşlerin arasında husumete yol açan sebeplerin araştırılıp açığa
çıkarılması utanç verebilir. Saklanması daha uygundur.
İşte Resul-i Ekrem (s.a.v.), ayrılığın sebebini sormadan “Keşke bir
daha ona dönseydin” sözüyle yetindi. Berire de Peygamberimizin emrine
amadeliğini göstererek “Bununla emir mi edersiniz?” dedi. Yani emir ise
hemen amadeyim, itaat ederim.
104 Nisa, 85.