Page 176 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
175
Evet, korunmak için de Yakup gibi bir delil gereklidir. Her işi asan
eden Yüce Allah’tır.
Resul-i Ekrem (s.a.v.), şöyle buyurur: “Gerçekten helâl açıktır. Ger-
çekten haram da açıktır. İkisinin arasında şüpheli şeyler vardır ki, insan-
ların çoğu onları bilmezler. Şüpheli şeylerden sakınan kimse, dinini ve
namusunu koruma altına almıştır. Şüpheli şeylere giren kimse, harama
girmiş demektir. Çoban gibi malını korunun etrafında otlatır. Dikkat edin!
Gerçekten her padişahın bir korusu vardır. Allah’ın korusu da haram
kıldıklarıdır. Dikkat edin! Gerçekten bedende bir et parçası vardır ki, o
düzelince bütün beden düzelir, o bozulunca bütün beden bozulur. O et
parçası da kalptir.”
Küçük yaşlarımızda, davarı, sığırı otlatırdık. Onları tarlanın etrafına
yanaştırdığımız zaman hemen tarlanın içine girerlerdi. Başakları ko-
parırlardı. Ekin mahsulsüz hâle gelirdi. Ekin sahibi görünce de kızardı.
Bozana da, telef edilen ekinin zararını ödemeye babaları mecbur
bırakılırdı.
Ey durgun ve yetenekli olan nefsin çobanı! Haram tarlasına yanaşma!
Yanaşırsan ihtiyacı olmazsa bile nefsin haram korusuna girmek ister ve
girer. Kuralı kaldırır, ürünü bozar. Kötülüğün örneği olur. Haram korusu-
nun sahibi olan Yüce Allah’tan, azap ve gazap gelir.
O zaman her iki cihanda hüsrana uğrayıp, bedbaht olmaya mahkûm
olursun, gönüllerde kötülükle anılırsın, dillerde de nahoş bir tat hâline ge-
lirsin.
Takva, sözlükte sakınma demektir. Ulema ıstılahında da her türlü ha-
ramdan sakınmaktır. Vera ise şüpheli şeylerden uzak durmaktır.
Resul-i Ekrem (s.a.v.), bu hadis-i şerifinde şu tavsiyede bulunmak-
tadır: “Olgun insan, hakikati hedefleyen, dünya ve ahiret saadetini amaç-
layan, din ve namusunu korumak isteyen, haram bir yana, şüpheli şeyler-
den bile kemal-i itinayla uzak durandır.”
Olgun insan, dışını şeriatın hükmiyle, hikmetiyle ve ahlakıyla süsle-
diği gibi kalbini de ehl-i sünnet ve kemalatın dosdoğru inancıyla nur-
landırır. Dışını ve içini, maddi ve manevi her türlü kirden temiz tutar. Ay
çiçeği gibi yeri bahçedir. Başının ortası, cana lezzet veren, içi yağla dolu