Basic HTML Version
KÜLLİYAT-I VUSTA
159
“Firdevs” lügatte “bostan, sığ ağaçlık ve üzüm bağı” demektir. “Cen-
net” örtünmek, gizlenmek anlamlarını taşır. Ahiret nimetler yurdu, nur ve
nimetlerle kaplı, hakikati bugün akıl idrakinden gizli olduğundan cennet
diye adlandırılmıştır.
“Firdevs cennetleri”, “Firdevs” birkaç cenneti kapsayan ahiretin çok
seçkin yeridir. Zira Yüce Allah, onu has kullarına vermekle övmesini ifa-
de etmiştir.
Ebu Musa el-Eş’ari, Peygamberimizden şöyle rivayet ediyor: “Fir-
devs cennetleri dörttür. İkisi altından, ikisi de gümüştendir. Cennete giren
toplulukla ve Yüce Allah’a bakıp görmeleri arasında sadece (Yüce Al-
lah’ın) yüzü üzerine, ululuk ve kibriya perdesi vardır.”
92
Ebu Hureyre, Peygamberimizden şöyle rivayet eder: “Allah’tan cen-
neti isteyince ondan Firdevs’i isteyin. Çünkü gerçekten o cennetlerin en
yükseğidir. Cennetin ortasıdır ve ondan cennet nehirleri kaynayıp çıkar.”
“Konak ve kahvaltı olmuştur.” “Firdevs cennetleri inananlara ve salih
amellerde bulunanlara konak ve kahvaltı olunca, acaba ötesinde ne ye-
mekler ve yerler vardır?” İşte bu metafizik bir gerçektir. Akıl idrakinin
kapsamında değildir. Buna ancak Yüce Allah şöyle işaret ediyor: “(Te-
heccüd namazı kılmak için) yanları yataklardan uzaklaşır; korkarak ve
umarak Rablerine dua ederler ve kendilerine rızıklandırdığımız şeylerden
(Allah yolunda) sarf ederler. Artık yapmakta olduklarına bir karşılık ola-
rak onlar için göz aydınlığı olacak olan (nimetler)den nelerin saklandığını
kimse bilmez.”
93
Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular: “Yüce Allah ‘Hiçbir gözün gör-
mediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşerin kalbine girmediği şey-
leri salih kullarıma hazırladım’ buyurmuştur.”
“İçinde ebedidirler.” Cennete girenler yaşlarıyla, (cennete girenler 33
yaşındadırlar) yaşamlarıyla, nimetleriyle, iç huzurlarıyla, dış güzellikle-
riyle, sevinç ve kıvançlarıyla ebedidirler. Zira cennet ehlinin ve nimetleri-
nin varlığına son olamaz.
92 Buhari, Müslim.
93 Secde, 16-17.