158
HÜSNÜ GEÇER
Yüce Allah mealen buyurur: “Gerçekten inananlara ve güzel işler ya-
panlara Firdevs cennetleri, konak ve kahvaltı olmuştur. Onlar, orada ebe-
didirler ve oradan ayrılmayı istemezler.”
91
Açıklama: Bilmeliyiz ki, “inne” edatı bir cümlenin başına gelince
manasının gerçekliğini ve önemliliğini ifade eder. Yani, “şüphesiz ina-
nanlar” diye başlayan cümleler çok önemlidir. Derin ve mühim manaları
taşırlar. Çünkü insanın her iki cihanda mutluluğu onlara bağlıdır. Dikkat
edin! Düşünün ve uygulayın...
“İnanlar”, kayıtsız ve mutlak zikredilmiştir. Mutlaktan ferd-i kâmil
murattır. Yani Resulullah’ın getirdiği her şeye en güzel ve doğru bir şe-
kilde inanıp getirdiği helale helal, getirdiği harama haram demişlerdir.
Bilmeliyiz ki, insanda iman mutluluktur, ışıktır, huzurdur ve
bağlılıktır. İmanı olmayan kimsenin mana âleminde kendisini saadete gö-
türecek her bağlantıdan kopuktur. Böyle bir insanın yükselmesi ve
arınmasına da imkân yoktur. Belki madde gibi kirli, sert, donuk olarak
kalacaklardır. Öyleyse imandan, belki olgun imandan, belki olgun iman
sahibi olgun kimselerden ayrılma. Çünkü huzur, hoşnutluk, güven ve ge-
lecek böylelikle ele geçer.
“Güzel işleri yapanlara” Bilmeliyiz ki, salih amel o iştir ki, yapılırken
içinde hem Hakk’ın hem de halkın hakları korunmuştur. İçinde hukuk
çiğnenen iş, salih amel olamaz. Öyleyse fabrikada mesela çalışan bir işçi
işine dikkat eder fakat namazını kılmaz yahut namazını kılar fakat işine
dikkat etmezse, o kişi salih amel işlememiştir. Salih amelden eksikliği
olan bir insanın imanı kısırdır. Verimli değildir, zayıftır. Kurtarıcı derece-
sinde yararlı değildir.
Kamil iman ile salih amel yan yana gelince; ikisinin arasında in-
sanlıkla, ışıkla, huzurla, başarıyla mutlulukla gebe bir gelecek doğar.
İşte Rabb’imiz bu iki noktada kemale erenlere ahiretin saadetini ko-
nak etmiştir. Yüce Allah, şöyle buyurur: “İnananlara ve güzel işler yapan-
lara Firdevs cennetleri, konak ve kahvaltı olmuştur.”
91 Kehf, 107-108.