Page 60 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
59
YAĞMURDAN DOLUYA GİDER,
ZAFRANDAN KATRANA GİRER
Her zaman, doğru olmayan tedbirler tedirginliğe sürükler. İsabetsiz
yürüyüş hedeften uzaklaştırır. Gerçek düşünceye dayanmayan yükselme
alçalmayı doğurur.
Örneğin, sade güce dayanarak idarecilik yapan lider, halkın omzuna
basarak yükselen kurnaz ve sadece dış görüntüsüne dikkat eden mağrur,
yükselmeyi ve ilerlemeyi tasarlar. Ama hepsinin sonucu düşüştür, gerile-
medir, zaafa uğramadır.
Mesela, temeli adalet üzerine kurulmayan, duvarı sevgi harcıyla
yapılmayan, içi ahlak ve fazilet boyasıyla süslenmeyen, tabanı şefkat ve
merhamet sergileriyle serilmeyen, din, iman, direk ve kolonlarla güçlendi-
rilmeyen devlet istivar olur mu (ayakta durur mu)? Dursa da payidar kalır
mı? Payidar kalsa bile bireyleri huzurlu yaşamın güllerini koklarlar mı?
Mesela; insan, gücünden ziyade ağırlığı taşıyabilir mi? Taşısa bile
sağlıklı olur mu? “En ağır ve meşakkatli iş, insanın taşınmasıdır.”
Ey omuzlara basıp yükselmeyi taslayan zalim! Bu tür işleri za-
manında bırak, omuzlarda taşınma. Gün gelecek ki, taşıyanlar ağırlığına
dayanamazlar. Sağa sola kaçar, kayarlar. Sen de düşüp paramparça ola-
caksın. Bil ki düşüşün acısı yükselişe orantılıdır.
Mesela; adam elbisesine, ütüsüne, saçına, sakalına, gömleğine ve
kravatına bakım yapar. Dışına önem verir, süs ve püsüne dikkat eder.
Ama bedenine, organlarına ve iç duygularına hiç de bakmaz. Böyle bir
kimse üzerine misk sürülmüş dışkı, elbise giydirilmiş heykel, üstü hafif
çim tutmuş batak gibidir.
Dış görünümü aldatmasın. Zira “Zehir bal ile kaplı olsa da gene öldü-
rücüdür” denilmiştir.