KÜLLİYAT-I VUSTA
301
Dikkat et! Geçici lezzet için bedeni çürütme, çoluk çocuklarını küf-
rün dikenliğine itme. Yoksa, sen de evladın da mutsuzluğun zindanına
gireceksiniz. Daha da kurtuluş olmaz.
ŞİİR
Derin uykulara dalmış, efendi hiç uyanmaz mı?
Namazda dahi gafildir, bu hâlinden utanmaz mı?
Maddiyata koşar gider, hiç dinmeden çalışır hep.
Ahireti hatırlamaz. Aya! Efendi ölmez mi?
Çocukları
perişandır;
iman,
edepleri
kıttır.
Dikenlidir hayatı hep, kurtuluşu düşünmez mi?
Bağı solmuş, kuşu uçmuş, hayatın sonuna gelmiş;
Daha da hay u huyundan bu efendi ayrılmaz mı?
Nezaket yok, nezahet yok, şehamet yok efendide.
Mezar dudağına gelmiş, gireceğini bilmez mi?
Bükülmüş bel, buruşmuş yüz, ağarmış saç-sakal, hepsi
Gene çocuklara benzer, aklı başına gelmez mi?
Efendi! İşin çirkindir, yüzünde nur eseri yok,
Gene ben mutluyum deyip durur. Aya! Ar etmez mi?
Yerin dibindedir, ama semalarda görür kendin.
Böyle bir kişiye aya! Efendilik yakışır mı?
Asaletli,
edepli,
okuyan
kimse
efendidir.
Aya! Her tıyneti bozuk olan efendi olur mu?
Aile fertlerin Allah emanettir, sana vermiş
Kemal ehli olan insan, buna sahiplik etmez mi?
Evini, ehlini gözetmeyenden kim daha bettir.
Kamil kimse yavrusunu, yuvasını korumaz mı?
Bu yolculuk sana, ehil, uşağına felakettir.
Bu kış uykusuna dalmış efendi, hiç uyanmaz mı?