288
HÜSNÜ GEÇER
insan dünyada şöhret sahibi olabilir, cömert lakabını kazanabilir ama ahi-
rette nasibini olamaz. Çünkü amelinde ihlas ve güzel niyet yoktur.
Fahr-i Alem (s.a.v.) “Ameller ancak niyetlerledir.”
179
Yani amelin ve
ibadetin değeri niyete bağlıdır. Adam niyetinde güzel niyetleri seçerse
yaptığı güzel olur. Niyetinde sadece dünyayı, insanların muhabbet ve ilti-
fatlarını dilerse ameli ihlas ve sadelikten uzak olduğundan dünyada nam
kazanma etkeni olabilir ama asla ahiret sevabına etken olamaz.
Rabbimiz (c.c.) Kur’an-ı Kerim’inde beşeriyeti irşat etmek için
alışverişlerinde niyet ve düşüncelerinde her çirkinden ve çirkinlikten uzak
olup güzel ve güzelliğe teşvik etmek için mealen şöyle buyur: “Onlardan
bir kısım, Rabbimiz! Dünyada bize ver, derler. İşte bunlara ahirette hiçbir
nasip yoktur.”
180
Çünkü sadece dünyalık için istemişler; hem de helal ha-
ram demeden çirkin güzel demeden…
Akabindeki ayetinde ise şöyle buyurmaktadır: “Onlardan bir kısım
vardır ki, Rabbimiz! Bize dünyada ve ahirette güzeli ver, bizi cehennem
azabından koru, derler. İşte onlar için kazandıklarında büyük bir nasip
vardır.”
181
Çünkü niyetleri güzel olup dünya ve ahirete yöneliktir. Elbette
ki petrol mesabesinde olan onların bu güzel niyeti, amellerini uçurarak
kabul makamına götürür.
İmam-ı Şafii (r.a.) bu ayeti tefsir ederken şöyle der: “Dünyada güzel,
iman ve salih ameldir. Ahirette güzel, rahmet ve cennettir.”
Evet, bir insan dünyada imanlı yaşar, helal peşinde koşar, güzeli se-
çer, ahiretin mutluluğuna ermek için Yüce Allah’ın lütfuna sığınarak
rahmet ve cennetini ister, çalışmaları da bu yönde olursa ebette ki sevap-
tan büyük nasiplere kavuşur.
Allah’ım! Nurani kalbi, temiz nefsi, üstün ahlakı, anlar aklı, güzel ni-
yeti, salih ameli, dosdoğru istikameti bizlere, mümin kardeşlerimize nasip
eyle. Zira bütün mutlulukların ve saadetlerin hazineleri katındadır. O ha-
zinelerin kapılarının anahtarları da kudretinin elindedir. Dilediğin kimse-
179 Buhari, Müslim.
180 Bakara, 199.
181 Bakara, 200.