Page 259 - Vusta

Basic HTML Version

258
HÜSNÜ GEÇER
Gönül deryasından kopan korkunç fırtınalar, kabiliyet ve organları
yararsız bir hâle getirdiği gibi, vücut gemisini de ona bağlı yakın ve dost-
larını da isyan ve işkence denizinde gark edebilir. Mümkün olunca kötü-
lük yapma rüzgârını gönül denizinde estiriverme ki vücut gemisini sela-
met sahiline, emniyet kontrolüne ve ulvi maksadın limanına aldırasın.
Abdulgafuri Lari, Mevlana Cami (k.s.)’den sorar: “Beni selamete er-
direcek ebedi saadete götürecek bir yola delalet et.” Mevlana Cami (k.s.),
kalbine işaret ederek: “Bununla meşgul ol, bütün iş bundan ibarettir” de-
mişler.
Gönül işi ne kadar mühim ve büyük olduğunu şu ermiş ve erdirici
büyük veli ve mürşidin talebesine verdiği öğütten ne güzel inkişaf eder.
Ey insan! Kesafet kisvesinden sıyrılmış, letafetin nüfuz ve sadeliğini
kazanmış, mülk ülkesinden ilgisini kesip melekût fezasının nurlu kuşu
olmuş, dünyanın helak dudağından uzaklaşmış, rabbani alemde seyrü se-
fer yapan bir zattan sormuşlar: “Nasıl bu ulvi makamlara, bu şanlı şerefle-
re, bu üstün ülkülere kavuştun?” Zat cevabında: “Yirmi sene kalbimin
kapısında bekledim. Allah’tan –sevgisinin, anmasının ve onlara bağlı
olanlardan– başka hiçbir şey içine bırakmadım” demişler.
Aya! Sen de gönül içini intizam eliyle düşüncenin önüne hiç almış
mısın? Veya mahsulünü yok eden bozuk hayallerden hiç arıtmış mısın?
Veyahut dudağınca dolu o zengin hazineyi çürük düşüncelerin
saldırısından hiç korumuş musun? Veyahut saadet semeresiyle yüklü ve
yükümlü gönül ağacının nazik dallarını şehvani hislerin baltasından hiç
esirgemiş misin ki saadetini, mutluluğunu iş ve konuşmanın ahenkli, ya-
rarlı oluşuyla şenlenesin, sevinesin, övünesin. Yoksa ermişler gibi ma-
kamlardan dem vurmak, konuşmak ve iç âlemi karanlık, basireti körken
yol göstericiliğin çağrısında bulunmak, sapma ve saptırmadır, kanma ve
kandırmadır, yanma ve yandırmadır.
Ey insan! Ermeden erginlikten, görmeden göstericilikten dem vurma.
Haddini bil. Ayağını yorganına göre uzat. Zira haddini aşanın burnuna
ilahi kırbaç vurulursa, yaptığı hiçe gitmekle erginlik merdiveninin ilk ba-
samağına döner.