250
HÜSNÜ GEÇER
Hemen onu götürdüler, onunla dağa tırmandılar, genç: “Allah’ım! İs-
tediğin bir biçimde beni bunlardan kurtar” dedi. Dağ onları salladı ve
bunlar dağın zirvesinden dibine düştüler.
Genç pervasızca yürüyerek kralın yanına geldi. “Kral, arkadaşlarına
ne oldu?” dedi.
“Allah’ım beni onlardan kurtardı” dedi. Kral onu başka arkadaş ve
yandaşlarına teslim etti. “Onu götürün, büyük bir gemiye koyup taşıyın.
Onunla denizi ortalayın, dininden dönerse çok güzel, yoksa onu denize
atın” dedi. Onu götürdüler.
Genç: “Allah’ım beni dilediğin bir biçimde bunlardan kurtar” diye
yalvardı. Gemi onlarla devrildi, hemen boğuldular. Genç umursamaz bir
şekilde yürüyerek krala geldi.
Hemen “Arkadaşlarına ne oldu?” diye sordu.
Genç: “Yüce Allah beni onlardan kurtardı” dedi ve sonra “Gerçekten
sana verdiğim emri tam olarak yerine getirmediğin müddetçe beni öldü-
remezsin” dedi.
—Nedir?
—İnsanları düz bir arazide toplayacaksın, beni de kurumuş bir hurma
kökünde asacaksın, sonra okluğumdan bir ok alacaksın daha sonra oku
tam yayın ortasına yerleştirip “Gencin rabbinin adıyla” deyip bana ata-
caksın. Sen bunu yapınca beni öldüreceksin.
Hemen insanları düz bir arazide toplar, onu kurumuş bir hurmanın
kökünde asar ve gencin okluğundan bir ok alır, yayın ortasına yerleştirir
sonra “Gencin rabbinin adıyla” der ve ona atar.
Ok gencin şakağına girer, genç hemen elini şakağına koyar ve ölür.
Bundan ötürü insanlar “Biz gencin rabbine inandık” derler.
Krala gelindi “Görüyor musun? Allah’a yemin olsun korktuğun
başına geldi, insanlar gencin rabbine inandılar.”
Sokakların ağızlarında hendeklerin kazılması emrini verdi, hendekler
kazıldı içlerinde ateşler yakıldı. “Dininden dönmeyeni ateşe girdirin” de-
di. Hemen yaptılar.