KÜLLİYAT-I VUSTA
241
ŞİİR
Sade undan helva olmaz, bal gerekir kazana.
Baba malı tez tükenir, gerek oğul kazana.
Çok şerefli bir babanın oğlu çalışkan ise;
Şerefine şeref katar, nam bırakır cihana.
Atını sür, durmadan git, yolda kalmaktan sakın.
Günler geçer, devran döner, çaba kalır insana.
• İbn-i Ömer, Resul-i Ekrem (s.a.v.)’in sorusunun cevabını bildiği
hâlde sustu. Zira mecliste ondan daha yaşlı, daha uzun sohbetli ve itibarı
sayılır sahabeler vardı. Büyüklerin yanında cevap vermekten hayâ etti,
susmayı tercih etti. Çünkü bilirdi ki Resul-i Ekrem (s.a.v.), soruyu kapalı
bırakmaz.
• Bir ilmi meseledir. Oğul cevap verseydi Ömer’in yanında, dünya-
ya bedeldi. Çünkü soran, Resul-i Ekrem (s.a.v.)’di. Bilmeyen nübüvvet
medresesinde yetişen sahabelerdi. Cevap veren de cevap vermiş olsaydı
yaşça küçük, gelişim çağında olan bir evlat idi. Öyleyse çocuklar, Yüce
Allah’ın rızasını dilerseniz ana-babanızı razı edin. Ana ve babaların
rızalarını isterseniz çok okuyun. Zira okumak dünya ve ahiretin, şeref ve
onurun garantisidir. Edep kurallarından ayrılmayın. Çünkü edep, insan
camiasında yegâne bir değerdir. Çok kıymetli bir cevherdir. Sahibini hem
sevindirir, hem güven sahibi kılar ve hem de itibarını artırır.
BİR FAYDA
Adamın iki evladı vardır. Birisi okur, bilir, bildiklerini uygular, uygu-
ladıklarından amacı Rıza-yı Bari’yi, ahiret sevabını kazanmaktır.
Diğeri her türlü şehvete düşkün, ilim ve irfandan yoksun, akıl ve vic-
danı eksik, insani ve vicdani değerlerden uzaktır. Aile bireyleri arasında,
belki insan camiasında birincisi liyakatli derecelere kavuşur. Diğeriyse şer
kesilip kendi başına da başkalarının başına da bela olur...