228
HÜSNÜ GEÇER
şatmasını gör ki, bilesin. Yüce Allah sonsuz güç, kırılmaz irade ve etkin
hikmete sahiptir.
Ağaç ve bitki hariç her şey belirli bir ağırlığa ulaşınca merkeze doğru
iniş yapar. Fakat ağaç fezaya boşluğa doğru uzanır. Genişleyerek yükse-
lir. Zira tam olarak ağaçtan bu şekilde yararlanabilir. Beşeri maslahat
ağacın bu şekilde yaşamasında olduğundan ilahi hikmet, ağaca bu hayatı
tercih etmiştir.
“Biz onu hatırlatıcı ve çölde olanlara geçici lezzet kıldık.”
Dünyanın ateşi, ahiretin daha şiddetli, daha sıcak ateşinin
hatırlatıcısıdır. Bunun yakmasının acısına dayanamazsınız. Nasıl onun kat
kat elemine dayanırsınız ki Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyuruyor:
“Yaktığınız bu ateş cehennem ateşinin yetmiş parçadan bir parçasıdır.”
Hemen “Ya Resulallah! Gerçekten bu yeterlidir” dediler. Hemen buyur-
du: “Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki, gerçekten O
cehennem ateşi doksan dokuz derece daha üstündür (daha güçlü ve
sıcaktır).”
146
Öyleyse ey insanlar! Her türlü haramdan ve suç işlemekten
sakınmakla o ateşten korunalım. Zira bu zayıf ve zarif bünyeli az dayan-
ma gücüne sahip insan ne gazaptan gelen kırbaçlara ne de cehennemin
azgın ateşine dayanabilir. Cehennem ateşinden ve onun azabına götürecek
işlerden koruyan Yüce Allah’tır.
Dünyanın ateşi yakıcı olmakla Yüce Allah’ın nimetlerini
hatırlatıcıdır. Belki ateş pişirmesiyle eritmesiyle aydınlatmasıyla beşeriye-
te büyük bir nimettir. Öyleyse güneş, hava, su, madensel toprak nasılsa
ateş de öyledir.
Çölde duranlara geçici bir lezzettir. Çölde, çadırda yaşayan kimse so-
ğuk görür. Yabancılık hisseder. Yağmur sebebiyle elbiseler ıslanır ve
sıcak çorbaya, sıcak süte muhtaç hâle gelir. Ateşi görünce bu tür ihtiyaç-
ları giderebilmesi için elbette ki son derece sevince, kıvanca ve ünsiyete
kavuşur. Bu bakımdan çöl, ehl-i ateşi kendilerine lezzet, belki hayat kay-
nağı kabul ederler. Bu hâlde ateş çok neşelendiricidir. Ama verdiği neşe
146 Buhari, Müslim, Malik.