Basic HTML Version
KÜLLİYAT-I VUSTA
187
ibadet eden kimsenin kalbinden hikmet kaynakları, dili üzerine zuhur
ederler (açıkça akarlar).”
Evet, sağlam vicdan, bulanık sudan kirli yiyecek ve içeceklerden nef-
ret ettiği gibi, karışık ve ikiyüzlü kimseden özgür insan ve sağlam kafa
tiksinip nefret eder. Çürük düşünce, kirli vicdan, bulanık su, karışık me-
tal, şehvetperest ve samimi özden çıkmayan söz, hiç hür irade sahibi olan
insan yanında kabule karin olur mu?
Her şey bir yana, din ve ibadet bile samimiyetten soyutlanırsa, maddi
zarardan, vicdani rahatsızlıktan, manevi değersizlikten ve zamanı öldür-
mekten başka bir şey doğuramaz. Bundan dolayıdır ki, olgunluk
çalışmakla, ermek arınmakla, saadet ve selamet sabırla, sabır sevgiyle,
sevgi mağfiretle, mağfiret kurbiyetle, kurbiyet ancak ihlas ve samimiyetle
oluşabilir. Samimiyetten uzak olan, her türlü saadetten de uzaktır. Yüce
Allah mealen şöyle buyurur: “Oysa onlar, doğruya yönelerek, dini yalnız
Allah’a has kılarak O’na kulluk etmek, namazı kılmak ve zekatı vermekle
emrolunmuşlardı. Dosdoğru olan din de budur.”
112
Anlaşılıyor ki, ihlas ve samimiyet bizim ve geçmiş ümmetlerin
arasında ibadetlerin kabulü için ortak bir değerdir. Gereklidir ve imandan
ayrılmaz bir özelliktir. Sadakatsiz kimse amacına nasıl kavuşur. İçinde
ihlas olmayan iş, sahibine nasıl yarar sağlar. Ve samimiyetten uzak olan
toplum veya fert, mutlu hayattan insanlığa ve imana yakışır yaşamdan
nasıl payını alabilir.
Hayır hayır, bulanık suda balık, küflü yuvadan canlı ve kirli havada
hayat olmadığı gibi samimiyetsiz yürekte de hayır olamaz. İhlassız amel-
den de iyi sonuç beklenemez.
Hicretten önce bir adam bir kadına gönül kaptırdığında Mekke-i Mü-
kerreme’den Medine-i Münevvere’ye göçtü. Sahabe-i Kiram Peygamber
Efendimiz (s.a.v.)’e olaydan haber verirler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
şöyle buyurdular: “Ameller ancak niyetlere göredir. Allah ve Resulü için
göçen Allah ve Resulünün rızasına göçer. Dünya için göçen dünyaya ka-
vuşur. Kadın için göçen onu nikâhlar.”
113
112 Beyyine, 4.
113 Buhari, Müslim, 1.