170
HÜSNÜ GEÇER
dahi kaçınmalıyız. Mal, beden ve zaman değerlerimize azami derecede
önem vermeliyiz. Yoksa dünya ziyanına ve ahiret hüsranına uğramamız
kaçınılmazdır.
Ey Savurgan! Gittiğin yolda ziyanlar çoktur. Eğer seversen kendini,
israf yolundan yüz çevir.
Yemek kabını tam temizle. Yemeğin dökülenlerini ve kırıntılarını
toplayıp karıncalara, kuşlara ve hayvanlara vermekle değerlendir. Onunla
ahiret sevabını kazan. Yoksulun duasını al. Yüce Allah’ın lütfuna kavuş.
Peygamber-i Zişan buyurur: “Yerde olanlara merhamet edin ki, gökte
olanlarda size merhamet etsin.” Ve buyurur: “Yüce Allah, kullarından
sadece merhametli olanlara merhamet eder.”
Bilmeliyiz ki israf, hayır yollarında da sadaka vermede de hayır yol-
larında harcanan malda da olabilir. Yüce Allah şöyle buyurur: “
ﹶﻥﻮﻨﻣﺆﻳ ﻦﻳﺬﱠﻟﺍ
ﹶﻼﺼﻟﺍ ﹶﻥﻮﻤﻴﻘﻳﻭ ﹺﺐﻴﻐﹾﻟﺎﹺﺑ
ﹶﻥﻮﹸﻘﻔﻨﻳ ﻢﻫﺎﻨﹾﻗﺯﺭ ﺎﻤﻣﻭ ﹶﺓ
Onlar, gayba inanırlar, namazı kılarlar,
kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince harcarlar.”
99
AYETİN AYNASINDAN
YANSIYAN GÖRÜNTÜLER
1. İsrafın kökünü söken ve “baziyyet”i ifade eden “min” kelimesi,
yani tüm malınızı infak etmeyin. Veya infakta çok ileri gidip mağdur du-
ruma düşmeyiniz. Zira ancak sadaka kabulden yer alır malın bazısından
olunca. Sad b. Ebi Vakkas der ki: Veda haccı yılında hastaydım. Beni sa-
ran şiddetli bir acıdan dolayı Peygamber, ziyaretime geldi. Hemen: ‘Ya
Resulallah! İçinde bulunduğum acının ne dereceye kavuştuğunu görmek-
tesin. Ben büyük servet sahibiyim. Varisim sadece bir kızımdır. Malımın
üçte ikisini sadaka olarak vereyim mi?’ dedim ‘Hayır.’ dedi. Dedim ki:
‘Yarısını vereyim mi ya Resulallah?’ Dedi: ‘Hayır.’ Dedim: ‘Üçte birini?’
Dedi ki: ‘Üçte biri de çoktur. Gerçekten yakınlarını zengin kılarsan, fakir
bırakıp insanlara el avuç açmaktan daha hayırlıdır.’
99 Bakara, 3.