Basic HTML Version
154
HÜSNÜ GEÇER
palı değildir. Siz de ona göre tedbirinizi alınız ve hazırlığınızı yapınız”
der.
2. Şu gördüğünüz ahiret yurdunu nimet ve lezzetle ancak her türlü
fitne, fesattan uzak ve kibirlilik taslamayanlara kılarız (bağışlarız). Öyley-
se nesli bozan zina gibi, güveni bozan yalan gibi, birlik ve beraberliği bo-
zan çıkar, ayrılık gibi, sevgiyi ve adalet terazisini bozan, dengesiz hâle
getiren zulüm gibi, mal ve can güvenliğini bozan cimrilik gibi, hayatı te-
melinden sarsıp bozan tembellik ve atalet gibi her fenalıktan kaçının.
3. İlerlemeyi, yükselmeyi engelleyip benliği, egoizmi, karanlık ve
soğuk bucaklara iten, her türlü kibirlilikten de kaçının. Çünkü kibir ve
gururlanma rüzgârı, birisine değdiği an, onu toprağa yeksan ve derecelere
kavuşmaktan uzak eder.
Bu rüzgâr, peygamberleri bile etkiler. Bir gün Musa (a.s.) kavmi için
bir demeç vermeye kaim oldu. Konuşması fesahat ve belagatle, düzenli
ibare ve derin manasıyla had safhasına kavuşmuştu. Dolayısıyla gönüller-
de büyük etki, kafalarda belirgin bir iz bıraktı. Musa (a.s.) bu durumu se-
zince “Dünyada benden daha çok bilen var mıdır?” diyerek gururlandı.
Hemen Yüce Allah ona, “İki denizin birleşme noktasına git. Orada
yanımızdan kendisine bağışladığımız, ilme sahip bir kulumuzu bula-
caksın.” Yani ilmin anahtarı, ancak kulluk yapma görevini yerine getiren
insana bağışlanır; gururlanmakla, kendini beğenmekle değil.
İşte Musa (a.s.), “Yeryüzünde benden daha bilgin var mıdır?” demesi
üzerine uzun bir yolculuğa çıktı. Çok yorulmalara, meşakkatlere katlan-
maya duçar oldu. Hâl bu iken;
Filizim! Ne derecede olursa olsun, bilginle, varlığınla, güzel konuş-
manla, gücünle, cemal ve kemalinle, makam ve mesleğinle, soy ve bo-
yunla gururlanma. Zira kibirlilik dalgalarından esen rüzgâr, çok şiddetli-
dir. Değince seni değerlerinle kökten söker. O zaman hem geçmişinden
hem de geleceğinden mahrum olacaksın! Hem gözlerden düşeceksin, hem
de gönüllerden silineceksin!
“Ben buyum, ben şuyum. Bana zeval olmaz...” deme. Bir esinti, in-
sanı bir anda şaşkınlık girdabına atarak mahvı perişan eder. Tarih sayfa-