97
vurulur; her iki cihanın hüsranına uğrayabilir. Â ya, padişahın huzurunda
padişahın hitap ettiği veyahut padişaha konuştuğun zaman padişahtan gafil
olmak o makama yakışmayan gelişigüzel sözleri dizmenin mahrumiyetten
başka neticesi ne olabilir.
123. Yüce Allah’ın kabulüne inanmak ve lütfuna dayanmak makbul
olan yalvarışın şartlarındandır ki Yüce Allah buyurur:
١٨٦
َ
نو ُ
د ُ
ش ْ
رـ َ
ي ْ
م ُ
ه َّ
ل َ
ع َ
ل ى �
ب اوُ
ن ِ
م ْ
ؤـ ُ
يـ ْ
ل َ
و ى �
ل او ُ
بي �
جَ
ت ْ
س َ
يـ ْ
لـ َ
ف
“Yalvarışlarında benden kabul istesinler, bana inansınlar. Elbette ki
din ve dünya işlerinde düzenli hale gelecekler.”
48
Helal lokma da kabulün şartlarındandır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
şöyle buyurur:
“Saçı dağınık, tozlu, kapılara atılmış çok kimseler var-
dır ki el kaldırarak ya Rab! Ya Rab! derler. Böyle bir insanın duası
nasıl kabul olabilir ki yiyeceği haramdır, içeceği haramdır, giyeceği
haramdır ve haram ile beslenmiştir.”
49
Huşu ve huzur içerisinde dua etmek de kabulün şartlarındandır. Yok-
sa yalvarış sadece lisanî bir hezeyan ve palavra olur. Öyle bir sese önem
vermek orada dursun, iltifat da edilmez. Belki öyle bir sözden azap ve ga-
zap doğar. Çünkü yalvarışın korkunç makamında kalbiyle değil kalıbıyla,
edebin korumasıyla değil sadece lügat parçalamasıyla durmaktadır. Yüce
Allah buyurur:
14
ير ْ
ک ِ
ذ ِ
ل َ
ة َ
ل َّ
صلا ِ
م ِ
ق َ
ا
“Beni andığın an, dosdoğru namazını kıl veyahut yalvarışta bulun.”
50
124. Korkulur ki dua makamında gafil olan, hitap derecesinden kınama
derekesine, huzur bahçesinden uzaklaşma dikenliğine, emniyet alanından
korku vahasına düşsün.
125. Gevşenme; gaflet ehli ile arkadaşlık yapmaktan, dünyayı ölçüsüz
sevmekten, sonucu düşünmeden şehvetlere dalmaktan veyahut ahiret ve
cezasına inanmamaktan doğan ruhsal bir hastalıktır ve korkunç bir illettir.
Çünkü tembellik ve gevşeklik insanı maddi ve manevi âlemlerde her türlü
48 Bakara suresi, ayet 186
49 Müslim, Zekat 64, hadis no 2309
50 Tâhâ suresi, ayet 14
MEVAHİB