263
Ölüm elbisesi olan kefene sarılıp tabuta koyulduğunu, omuzlanıp me-
zara götürüldüğünü, en yakınlarının eliyle mezara bırakıldığını, ağaçların
dizilmesini, yakınların ve tanıdıkların toprağı üzerine attıklarını, meza-
rın karanlığında, korkusunda, yalnızlığında ve darlığında kaldığını orada
Allah’ın (c.c.) rahmetinden başka yoldaş ve arkadaş olmadığını düşünürse
her an tövbe etmez mi? Yüce Allah’ın rahmet çadırına girmek için çaba
harcamaz mı? Bu fani dünyadan ve imkan âleminden ahiretin yolculuğu
için azık almaz mı? Ahiret yolculuğuna azık ancak takvadır. (Allah’ın
emirlerini yerine getirmek ve yasak ettiği her şeyden çekilmektir.) Durum
bu iken akıl sahibi olan insan dünya hayatında düşünceli, erdemli, hukuk
korur, iyilik ağacının her dalına el uzatır, haramın her batağından uzak
kaçar, dünya ve ahiret mamurluğu için çalışır, çalışkan ve örnek bir insan
olmalıdır.
8. Şeyhin Rabıtasıdır. Rabıta afiyet ve kâfiyet gibi mastardır. Sözlük
manası bağlamak, rapt etmektir. Tasavvuf ehlinin ekolünde kendisiyle biat
edilen şeyhe suri veya manevi olarak belirlenen biçimde kalbi bağlayıp
kemalatından istifade ve istifaze etmektir.
Şöyle; hayalimizde şeyh hazretlerinin cismini, nurdan yapılmış ve gül
gülistan içerisinde yerleştirilmiş bir koltuk üzerinde mülahaza ediyoruz.
Kalbimiz o nuru depolayan bir ambar gibi olmalıdır. En az beş dakika
o güzel hali o güzel simayı düşünürüz. Daha sonra yirmi beş sefer “Es-
tağfirullah” diyerek kalkarız. Başımız batı, ayağımız doğuda, sağ yanımız
üzerine yatarız. Bu gecede bir rüya görürsek Şeyh hazretlerine söyleriz.
Çünkü bazı rüyalar tövbe kabulü için bildiri ve alamettir.
Tövbe eden bir insan kendisini sevinç içerisinde hissetmeli. Çünkü bir
halkayı tutmuş o halka da başka bir halkaya bağlı. Böylelikle Resulullah’a
kadar uzanan bir zincirin halkasına asılmıştır. Tarikatın edep ve ahlakı-
na göre davranırsa mürid yavaş yavaş feyz kaynağı ve nur güneşi olan
Resulullah’ın manevi yakınlığına nasibdar olur. O zaman ibadet lezzetini,
iman tadını ve Müslümanlık hakkaniyetini duyurur bir biçimde kendisinde
tezahür eder.
Tövbe eden bir kimse ayda bir sefer veya altı ayda bir sefer şeyhin elini
tutup zikir edilen vech ile tövbe etmeli ve bu sekiz edebi yerine getirme-
lidir. Çünkü çamaşırlar, kap kacaklar zamanla kirlenip yıkanmaya muhtaç
ŞEYH M. İZZETTİN EL-HAZNEVİ’NİN (K.S.) HAYATI