234
nı alan dışarı çıktı. Zira her gelen dersten sonra derdini beyan etmiş ve para
istemiş. Mikrofonu aldım,
siyasetle uğraşmayacağımı, verseler dahi kim-
seden mal kabul etmeyeceğimi deyince
, dışarı çıkanların bir kısmı dersi
dinlemek için geri döndüler.
Allah’a şükürler olsun ki, semereli bir irşad, mahşeri bir toplum, İslami
bir ortam ve manevi bir meltem oluştu. Bunun tümü çıkardan uzak, ihlâsa
dayalı hummalı bir çalışmanın mahsulüdür.
Mürşidin gözü elalemin malında ve makamında olursa seviyesi düşer,
maneviyatı zayıflar ve mana âleminden kesildiği için sözüne tesir, özüne
takdir olunmaz. Mürşid herkesten ziyade söylediğini uygular ki, daha fazla
olgun, müessir ve bilgi sahibi olsun. Peygamberimiz şöyle buyuruyor:
.» ْ
م َ
ل ْ
ع َ
ي ْ
م َ
ل ا َ
م َ
م ْ
ل ِ
ع ى َ
لا َ
عَ
ت ُ
ه َّ
للا ُ
ه َ
ث َ
ر ْ
و َ
أ َ
م ِ
ل َ
ع ا َ
م ِ
ب َ
ل ِ
م َ
ع ْ
ن َ
م«
“Yüce Allah bilgisi ile amel edene bilmediğini öğretir.”
25
Bu açıklamadan sonra müftü direnişten düştü. Hakikati bilince hakkı
kabul etti. Şeyh’in (k.s.) elini tutup tövbe etti. Sohbet meclisinden ayrıldık.
Kendisine şöyle dedim; nasıl oldu da hiç direnmeden teslim oldun? Dedi
ki; çok ağır, oturaklı, akıllı, insani ve İslami duygularla mücehhez büyük
bir dava sahibine insan ne diyebilir?
Şeyh (k.s.) Kuveyt’teki irşadi seferinde selefiler ve vehhabiler kendileri
ile oldular, ders verirken en yakınına oturdular. Dilleri uzun, amaçları kı-
nama ve ayıplama olduğu halde her ders meclisinde susup dinlediler ve et-
kilendiler.
“Ancak dava sahibi budur. Çünkü sözü hikmet, ahlakı sünnet,
davranışı şeriat, derdi ümmettir”
diyerek gerçeği kabul ettiler.
Evet, Müslümanlar din adamlarını severler ve sayarlar. Çünkü ilmi ta-
şırlar, peygamberin varisleridirler. Yüce Allah (c.c.) kendilerini övmüş ve
beğenmiştir. Yüce Allah buyurur:
33
َ
ني �
م ِ
ل ْ
س ُ
م ْ
لا َ
ن ِ
م ى �
ن َّ
ن ِ
ا َ
لا َ
ق َ
و ا ً
ح ِ
لا َ
ص َ
ل ِ
م َ
ع َ
و ِ
ه ّٰ
للا ى َ
ل ِ
ا �
ا َ
ع َ
د ْ
ن َّ
م ِ
م ً
ل ْ
و َ
ق ُ
ن َ
س ْ
ح َ
ا ْ
ن َ
م َ
و
“Şüphesiz ben Müslümanlardanım der, iyi işler yapar ve Allah yolu-
na çağırır kimselerden sözce daha güzel kim vardır.”
26
Âlimin ilmi kapsayıcı olduğundan büyük değere sahiptir. İlim olmasa
25 Keşfu'l-Hafâ, II/265, hadis no 2452
26 Fussilet suresi, ayet 33
KÜLLİYAT-I SUĞRA