170
nin odak noktasındadır, fazilet ve üstün ahlakın hazinesine maliktir. Zira,
sade yarar ve güçlü meş‘ale olan risaleti, doğuşundan bugüne kadar bütün
asırlarda, bütün uluslara ayırma ve kayırma olmaksızın, yakın ve yabancı
gözetilmeden gölgesi geniş, meyveleri leziz, dalları uzun çok mübarek bir
tûbâ
ağacıdır. Sır budur ki, İslam âleminde ve onun dışında çok âlimler ve
bilim babaları hikmetini, sözünü, işini ve gidişini gelecek nesillere aktar-
mak için hayatlarını vakfetmişlerdir.
Turan’da Buhari, Tirmizi gibi, İran’da Beyhaki gibi, Anadolu’da Gü-
müşhanevi gibi, Endülüs’te Kadı İyad, İbnurrüşd gibi, Hindistan’da İbni
Hibban gibi, Şam’da Hakim gibi, Hicaz’da İmam Malik gibi, Bağdat’ta
Ahmet İbn-i Hanbel gibi ve Mısır’da İmam Süyuti gibi…
Çünkü Rasul’den (s.a.v.) südur eden her şey çok kıymetli incilerdi, dün-
ya ve ahiretin mutluluğuna mütekeffil idiler. İnci de, nerede bulunursa alı-
nır ve ele geçirilmesi için ömürler ve bedenler feda edilir.
320. Rasul’ün (s.a.v.) sözüne nasıl önem verilmesin ki, o nurani sözler,
o hikmetli ve vitaminli özler lahuti bir kaynaktan fışkırmış idiler. Vahye da-
yalı en olgun akıl sahibinin tertemiz dilinden bildirilmiş idi. Yüce Allah’ın
kendilerine tanıklığı yeter ki buyuruyor:
4
لا
ى ٰ
حوُ
ي ٌ
ى ْ
ح َ
و َّ
ل ِ
ا َ
و ُ
ه ْ
ن ِ
ا
3
ط
ىٰ
وَ
ه ْ
لا ِ
ن َ
ع ُ
ق ِ
طْ
ن َ
ي ا َ
م َ
و
“Nefsanî arzudan konuşmuyor. O gönderilen vahiyden başka bir şey
değildir.”
136
321. Rasulü (s.a.v.) işinde, sözünde, ahlakında, amacında ve inancında
kendisine örnek alan ne mutludur. Ka‘b (r.a.)
“Banet Su‘âdu”
adlı kasi-
desinde mealen şöyle der:
Gerçekten Rasul ışık saçan bir kılıçtır, cevheri
pak, Hindistan’a mensup bir metalden alınmıştır. Küfrü, cehaleti, zul-
mü ve zulmeti bertaraf etmek için kılıftan çekilmiştir. Durmadan ışığıyla,
sözlerin vurgusuyla hem aydınlatır, hem de hidayet ve irşat ederek yol
gösterir. Hakikate bakılırsa bütün kemal ve cemale sahip ancak O’dur.
GÜZELLİK
322. İç güzelliği ile dış güzelliği nur üstünde nurdur. İç çirkinliği ile dış
güzelliği çok büyük uğursuzluktur. Bundan dolayı
“nefsin çirkinliği ile
136. Necm suresi, ayet 3-4
KÜLLİYAT-I SUĞRA