Basic HTML Version
159
287. İnsanın olgunluğu çalışmadan doğar, çalışma sevgiden doğar, sev-
gi tanımaktan doğar, tanımak görmekten doğar, göz ile görmek ise madde
âleminde ışıktan doğar, kalp ile görmek ise mana âleminde nurdan doğar.
Gözün üzerine gelen perde görmeyi engelleyince okul doktoruna koş-
tuğun gibi kalbin basiretine perde gelince tekke mürşidine koş. Zira mana
âleminin körlüğü madde âleminin körlüğünden çok çok beterdir.
Mana ve ahlak bozulunca maddenin düzelmesinden, iç hasta olunca dı-
şın sağlığından ve temel çürük olunca binanın heykelinden ne hayır bekle-
nir. Hayatın tadı, ancak iç ve dış sağlığındadır. Öyleyse hangisinde hastalı-
ğı sezersek tedavi için mutlaka hekime başvurmak lazımdır.
288. Maddiyatın inkişafı ışıkladır manaların inkişafı ise, nurladır. Işığın
oluşu güneş, ay, yıldız, gaz, elektrik, şimşek vb. sebeplerledir. Nurun oluşu
ise Yüce Allah’ın indinde makbul olan amellerledir. Öyle ise ışık, varlığını
maddelerden alır, nur ise varlığını manalardan alır.
289. Salih amellerin (güzel işlerin) çoğalması, nurların ard arda, feyizle-
rin dalga dalga gelmesine kuvvetli etkendir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
buyurur
. رون یلع رون ءوضولا یلع ءوضولا
“Abdest üzerine abdest, nur üzerine nurdur.”
123
290. Nur ışık gibi geceleyin sebepler çok zayıf olsa da, daha kolayca
görünür, daha ziyade yarar sağlar. Öyle ise gerçekleri görmek ve zirvelere
çıkmak için geceleyin çalış. Zira hayat çeşmesi karanlıktadır. Hz. Musa
Tur tepesinde hidayet nurunu geceleyin gördü. Hz. Yunus yalvarış nurunu
hût’
un içindeki olan karanlıkta gördü ve Hz. Muhammed (s.a.v.) vahyin
nurunu başlangıç olarak geceleyin Hira mağarasında gördü.
Leylam gece bana geldi, huzur veren hallerim gece kalbime aks eyledi.
Olgunlukta gecem gündüz gibidir, belki değer itibari ile gecem gündüzden
daha üstündür. Öyle ise gece zamanın çok kıymetli dilimidir. Hepsini uyku
ile heder etme. Dünya ve ahiret amaçlarına kavuşabilmek için mutlaka ge-
cenin bir parçası gündüze katılmalıdır. Yoksa amaca kavuşulmaz veyahut
tam olarak ulaşılmaz.
123 Keşfu'l-Hafâ 336
MEVAHİB