Basic HTML Version
137
(egemenliğini) ve diğer kemal sıfatlarını güzelcesine anlayacaktır. Zira
insan bedeninde yerleştirilmiş zerreler ve yetenekler bütün varlıklardan
haber verirler. Nasıl ki insanın bedeni Kur’andan başka kâinatı içerleyen
ikinci kitaptır. Kur’andan başka Yüce Allah’ı celal ve cemal sıfatları ile
gösteren mükemmel bir aynadır.
İmam-ı Ali (r.a.) manen buyurur:
Kendini küçücük bir cisim mi sanır-
sın? Hayır, sende kocaman ve büyük bir âlem gizlenmiştir. İlacın sende-
dir, göremiyorsun. Hastalığın da sendedir, anlamıyorsun.
Dişler: Kesici olan ön dişler daima çalışmaktadırlar. Dolayısıyla tez aşı-
nırlar, kısa ömürlü olurlar, düştükleri zaman çirkin manzara ve uyumsuz
ses çıkar. Yüce Allah’ın hikmet-i uzmasıdır ki yedek takıyor. Yedi yaştan
sonra söküp yerlerine başkaları göğertir ki uzun ömürlü olsunlar. Kolayca-
sına kesebilmeleri için sadece kesici dişlerin uçları hem keskin hem de her
diş testerenin ağzı gibi girintili ve çıkıntılıdır.
Her iki çenede delici dişlerin ucu sivri, öğütücü dişler ise, geniş, kuvvet-
li ve girintileri derin, çıkıntıları kalın vaziyettedir. Ta ki ziyadesiyle ezme
ve öğütmeden ibaret olan çiğneme daha da fazla kolay husule gelebilsin.
Akıl dişi ki yirmi bir yaşında takriben biter. Çenenin sonundadır. Ha-
vasız kalır, temizliği tam olarak yapılamaz, kısa ömürlü olur. Dolayısıyla
Yüce Allah’ın hikmeti, onu tam yemeye istek olduğu zamanında, yaklaşık
yirmi bir yaşta takar ki diğer dişlerle ömür sürebilsin.
Bütün dişlerin dizisi, sedefle kaplanmaları, bir hizada ve bir renkte ol-
maları, mercan görüntüsünü vermeleri selim aklı düşünceye, temiz kalbi
zikre, doğru dili şükre götürmez mi? Dişin harika sanatı, yapılışı, zamanla-
ması kendiliğinden midir? Hâşâ akıl bunu kabul etmez, hür düşünce böyle
çürük hükmün tarafına bakmaz bile.
Dil: Dilin istediğine göre çok kolay harfleri parçalayarak dolaşıp, ko-
nuşmasında, kalpteki olan meramı ifade etmesinde, ağza gelen lokmayı
öğütüp, yutulmaya yardımcı olmasında, ne uzun ve ne de kısa, ağız içinin
ölçüsünde yaratılmasında ve tat alıp, bildirmesinde mahirane bir düzen
yok mu? Düzen, hele gerçek maharete mebni olsa Yüce Allahın hikmet-i
uzmasını belirgin bir üslupta açıklamaz mı?
Tükürük: Tükürük dilin altında bulunan tükürük çeşmelerinden çıkar.
MEVAHİB