111
tin azalmasına sebeptir. Yüce Allah buyurur:
7
ٌ
دي �
د َ
ش َ
ل ى �
با َ
ذ َ
ع َّ
ن ِ
ا ْ
مُ
ت ْ
ر َ
ف َ
ك ْ
ن ِ
ئ َ
ل َ
و
“Ve kasem olsun, - nimeti- inkâr ederseniz, şüphesiz azabım elbette
ki pek şiddetlidir.”
65
Evet, azap ancak gazabın eserlerinden ve öfkenin kıvılcımlarındandır.
Yüce Allah bizleri azabından koruyup, şükür etmede bizi sabit eyleye.
İBADET
164. Ateşten korunmak ve cennete girmek için Yüce Allah’a ibadet
etmek, nefsani arzulardandır ve sevap kazandırır. Çünkü korku ile Yüce
Allah’ın tazimi, cennete girme arzusu ile Yüce Allah’ın rahmetini itiraf
etmek mevcuttur. Fakat şaibeden boş değildir.
İbadetin sade hakikati ancak Rububiyyetin hakkını eda etmek için kul-
luk vazifesini yerine getirmektir. Kulluktan başka herhangi bir amacı hedef-
lememektir. Yüce Allah (c.c.) buyuruyor:
56
ِ
نو ُ
د ُ
ب ْ
ع َ
ي ِ
ل َّ
ل ِ
ا َ
سْ
ن ِ
ْ
لا َ
و َّ
ن ِ
ج ْ
لا ُ
ت ْ
ق َ
ل َ
خ ا َ
م َ
و
“Cin ve insi ancak bana ibadet etsinler diye yarattım.”
66
Ayetten anlaşılıyor ki, ins ve cinnin yaratılmasından gaye halisane bir
şekilde ancak Yüce Allah’a ibadettir.
165. Rabiâtül Adeviyye’den (r.a.) şöyle rivayet ediliyor:
“Allah’ım cen-
nete girmek için sana ibadet edersem beni ondan uzaklaştır. Ateşe girme-
mek için sana ibadet edersem beni ona girdir. Eğer sade rızan için ibadet
edersem beni yaklaşım makamına kavuşturup cemaline bakmayı bana
nasip eyle
.”
166. Âlemde gördüğün bütün varlıklar gevşemeden, eksiklik olmadan
görevlerini yerine getirmektedirler. Onların vazifeleri de, yararına yönelik-
tir. Hal bu iken, Yüce Allah tarafından sana tayin edilen vazifede gevşen-
mek veyahut noksanlık göstermek insafa belki insanlığa bağdaşır mı?
O zaman tekrîmin gerektirdiği şeref zirvesinden sefalet derekesine dü-
65 İbrahim suresi, ayet 7
66 Zâriyat suresi, ayet 56
MEVAHİB