86
HÜSNÜ GEÇER
geliyor. Peygamber (s.a.v.) önünden kalkma ve saygı gösterme emrini
veriyor. Çünkü Sa’d kavminde büyük kabul edilmişti.
Anamız Aişe (r.a.) gelen bir fakir misafirin eline bir parça ekmek
vermekle yetinir. Kellifelli başka bir misafiri oturtur, kendisine sofra
hazırlar ve daha itinalı bir hizmet sunar. “Ey Aişe! Sen de insanlar
arasında ayırım yapmayı mı düşünürsün?” denildiğinde, Aişe (r.a.): “İşte,
fakirin kalbi o hizmetle bunun kalbi de bu hizmetle razı olur” der. Pey-
gamber (s.a.v.): “Her insanı yerine koyun” buyurmuştur. Yani kendisine
yakışır hizmeti sunun.
37
Kâbe-i Muazzama’nın eşiğini, Kur’an-ı Kerim’i ve ekmeği öpmek
caizdir. Hazreti Ömer (r.a.) her sabah Kur’an’ı öperek derdi: “Bu Rabbi-
min ahdidir. Bu Rabbimin resmî vesikasıdır.” Hazreti Osman (r.a.)
Kur’an’ı öperdi ve yüzüne sürerdi.
DİKKAT
Beş çeşit öpmek vardır. Sevgi öpmesi; evlada karşı, kirpiğinden öpü-
lür. Merhamet öpmesi; ana ve babaya karşı, başları öpülür. Şefkat öpme-
si; kardeşlere karşı, alnı öpülür. Şehvet öpmesi; eşe karşı, ağzı ve dudak-
ları öpülür. Saygı öpmesi; büyüklere karşı, elleri öpülür. Diyanet öpmesi,
hacda Hacerü’l-Esved öpülür. Ya Rab! İslam edepleriyle edeplenmeyi
bize, çocuklarımıza lütuf buyur.
NİKÂH AKDİNDE VELİ ŞART MIDIR?
Bilmeliyiz ki evlenmek; insanlığın gereğidir, aklın icabıdır, temiz ya-
şamanın amilidir, yuva kurmanın temel taşıdır, sağlığın, huzurun, güvenin
ve mutluluğun yegâne etkenidir.
Böyle önemli bir iş; düşünceye, danışmaya, araştırmaya, ailenin ana
ve babanın rızalarına uygun meydana gelirse elbette ki daha güzel, daha
kıvamlı, daha katıklı ve daha kalıcı olur. Zira birkaç aklın süzgecinden
geçirilen iş daha sağlam, daha verimli ve daha yararlı olur.
37 bk. İbn-i Abidin Haşiyesi, Hazır ve İbaha.