KÜLLİYAT-I VUSTA
83
FAZİLET EHLİNE SAYGI GÖSTERMEK
DİNİMİZİN İCABIDIR
Yüce Allah buyurur: “
ﻪﱠﻠﻟﺍ ﹺﺢﺴﹾﻔﻳ ﺍﻮﺤﺴﹾﻓﺎﹶﻓ ﹺﺲﻟﺎﺠﻤﹾﻟﺍ ﻲﻓ ﺍﻮﺤﺴﹶﻔﺗ ﻢﹸﻜﹶﻟ ﹶﻞﻴﻗ ﺍﹶﺫﹺﺇ ﺍﻮﻨﻣﺁ ﻦﻳﺬﱠﻟﺍ ﺎﻬﻳﹶﺃ ﺎﻳ
ﻢﹾﻠﻌﹾﻟﺍ ﺍﻮﺗﻭﹸﺃ ﻦﻳﺬﱠﻟﺍﻭ ﻢﹸﻜﻨﻣ ﺍﻮﻨﻣﺁ ﻦﻳﺬﱠﻟﺍ ﻪﱠﻠﻟﺍ ﹺﻊﹶﻓﺮﻳ ﺍﻭﺰﺸﻧﺎﹶﻓ ﺍﻭﺰﺸﻧﺍ ﹶﻞﻴﻗ ﺍﹶﺫﹺﺇﻭ ﻢﹸﻜﹶﻟ
ﲑﹺﺒﺧ ﹶﻥﻮﹸﻠﻤﻌﺗ ﺎﻤﹺﺑ ﻪﱠﻠﻟﺍﻭ ﺕﺎﺟﺭﺩ
...Allah sizden iman edenlerin ve kendilerine ilim verenlerin derecelerini
yükseltsin. Ancak Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”
33
Bilelim ki, iman insan özelliklerinden ve iyi hasletlerinden pahası bi-
çilmeyen bir incidir. İlim de her yararlıyı, zararlıyı, her kıymetliyi ve
kıymetsizi gösteren bir ışıktır.
Hak ve doğru iman sahibi, ilim ve irfan sahibi kârını ve zararını gö-
ren, dünya ve ahiretini düşünen herkese kendisinden pay biçen ve haddini
bilip yanında duran kimsedir. Her işini yapmadan önce düşünce süzge-
cinden geçirip sonucunu gören kimsedir. Hak ve halkın hukukunu göze-
ten ve koruyan kimsedir. Böyle bir şahıs örnek insandır. Örnek insan ise
sürekli öndedir, yüksektir, odak noktasıdır, gözetilir ve korunur.
Bir aile, bir toplum iman incisini taşıyan, ilmi ile ışık saçan insanlar-
dan arınırsa o toplum, o aile bireyleriyle sefalet ve denaet batağına
batmışlardır. Ne dünya hayatının lezzetinden ve ne de ahiret saadetinin
nimetinden nasiplerini alabilirler.
Hâl bu iken çocuklarımızın fidanlarını iman ile besleyip büyütelim.
İmana yakışır ahlak ile donatıp süsleyelim. Üstün ahlakın kemalatını ve
güzelliklerini kendilerine gösterir gibi anlatalım. Onları ilim ve bilim nuru
ile nurlandıralım ki, evladımızdan beklediğimiz meyveleri alalım. Küçük
evlat yarınımızın büyüğüdür. İnce fidan gelecek bahçemizin büyük
ağacıdır. Mini yavru hayat âlemimizin gülüdür, sümbülüdür. Onlarla ya-
şarız, onlarla kalırız, onlarla şan ve şeref alırız. Onları ilim ve imanla bes-
leyip büyütelim.
Mademki, Yüce Allah iman ve ilim sahiplerini yükseltmiştir. Biz, o
gruba ne kadar saygı ve sevgi gösterirsek hakkımızdır. İnci ve ışık sevil-
mez mi? En güzel yerlerde korumaz mı? İman olmayınca değer kalmaz;
ilim olmayınca ışık, nur kalmaz.
33 Mücadele, 11.