68
HÜSNÜ GEÇER
Yüce Allah bütün eksiklerden, ayıplardan, sonradan yaratılıp varlık
meydanına çıkarılan yarattıklarının özelliklerinden münezzehtir.
Zira havadisin özellikleri başlangıç ve sonuç itibariyle yokluğu ve ih-
tiyacı ifade eder. Bu da başlangıcı ve sonucu olmayan kadim sıfat ile müt-
tesif olan Yüce Allah’a memnu’dur, yasaktır, olamaz. Zira kıdem gülis-
tanın nazik gülleri, hudus tozunu asla kabul etmezler.
“Yüce Rabbinin adını pak bil.” Yani Yüce Allah'ın zatını tenzih etti-
ğin, saygı gösterdiğin ve sevdiğin gibi, adını da tenzih et, say ve sev.
Çünkü ad adlandırılanın nişanıdır, belirtisidir. Bir devlete gösterilen saygı
ve sevgi bayrağına ve adına da tanınır. Çünkü devlet onlarla anılır ve on-
larla bilinir.
Binaenaleyh, sadece “Allah” kelimesini dile ve kaleme almayacaksın.
“Yüce Allah” veyahut “Allah celle celalühü (büyüklüğü büyüktür)” yaza-
caksın veyahut konuşacaksın.
Yüce Allah’ın adını kirli ve her münasip olmayan yerlerde konuşma-
yacaksın, yazmayacaksın, asmayacaksın. Sırtını ona çevirmeyeceksin.
Ayağını ona doğru uzatmayacaksın. Yalan yerde, yaramaz işlerde adını
dile almayacaksın ve adını dünya maddesine araç etmeyeceksin. Mesela;
Allah için bana beş on kuruş ver, Allah şahittir. Ben bunu bu fiyatla
almışım. Çünkü Yüce Allah'ın adına yapılan tazim, zatına yapılmış gibi-
dir. Kamil insan her yerde edepli, saygılı olduğu gibi, Yüce Allah'ın
anılma noktasında daha da edepli olmalıdır.
O zat-ı pakın adını “Allah” veyahut “Kerim” gibi esma-i hüsnanın bi-
risini yerde bir takvim yaprağında –mesela– gördüğünde hemen kaldırıp
uygun yere götüreceksin...
Zat-ı zü'l-celale veyahut ona mensup bir adına, bir peygamberine, bir
dostuna veyahut Kur'an-ı Kerim'in tek bir ayetine dahi saygı göstermek
kulluk gereği, iman icabı ve aklın isteğidir; mutluluk ve saadetin sebebi-
dir.
Rivayet ediliyor: Zatın birisi bir çarşıda yürürken, yan üstü düşmüş,
yanağı toz toprak üzerinde, ağzından içtiği içki kusuntusuyla çıkmaktadır.