Page 57 - Vusta

Basic HTML Version

56
HÜSNÜ GEÇER
itlerine yem ederdi. Öyle bir ordu ki Dicle ve Fırat gibi nehirler, katlettik-
leri insanların akıntısından kan akardı. Renkleri el yazısıyla yazılmış çok
değerli kitapları sularına attıklarından siyah renge bürünürdü” derdi.
Hülasa; güvenilir kaynakların bize armağan ettikleri bilgiye göre
Cengiz’in savaşları beşeriyete, ilme, irfana, dine, fazilete, adalete, mer-
hamete, özgürlüğe ve uygarlığa öyle bir musibetti ki yanında her musibet
büzülüp küçülürdü.
İşte bu fahfahalı ve debdebeli ordu Halep yakınlarında Mısır’dan ge-
len Kölemen ordusu karşısında dayanamayıp pes dedi. Yenilgiyi kabul
edip dünyanın savaşta yenilgiye dair ilk anlaşmaya imza attı.
Cahil! Gafil olma. “ĞARB (nereden geldiği, kimin attığı bilinmeyen
ok)” okuna hedef olacaksın. Zalim! Zarar verme. Mazlumun ahıyla çıkan
dumandan boğulacaksın. Güçlü! Zayıfların kolunu büküp kırma, günün
birinde birisi boynunu büküp kıracaktır. Nahoş! Yılan gibi her çobanın
topuğunu sançma. Günün birinde birisi başını taşla ezecektir. Çünkü in-
san ne ekerse onu biçer, ne yaparsa onu görür.
TEMBELLİKTEN
UTANÇ, GERİLEME VE SEFALET DOĞAR
Gevşek gevşek gelişen ağaç meyve tutmaz. Tutsa bile yeterli tutmaz.
Yeterli olsa da tam olarak leziz olmaz. Çünkü gelişiminde olan tembellik
bir hastalığın nişanıdır. Ziraatçıya müracaat etmek gereklidir. Gelişime
engel olan sebepleri ortadan kaldırılmalıdır. Zira fidan, toprak, hava, su
komşuluğu uygun olunca hiçbir şey gelişime engel olamaz. Bu, belirgin
bir gerçektir, doğruluğu inkâra kabil değildir.
Tembel tembel çalışan bir insan işinden geri kalır. Amaçlardan uzak
düşer. Derecelere kavuşamaz. Yaşam âleminde huzur güllerinden nasibini
alamaz. Alsa bile tam olarak yararlanamaz. Yararlansa da yararlanması
pek kısadır.
Gevşek çalışan mide, su ve gıda maddelerinden tam olarak yararla-
namaz. Yararlansa da bedenin diğer organlarını yararlandıramaz. Yarar-
landırsa da yeterli derecede olamaz.