Page 293 - Vusta

Basic HTML Version

292
HÜSNÜ GEÇER
kazıya teşebbüs etmezsen, içine inmezsen hazineye kavuşmazsın, elbette
ki ondan yararlanamazsın.
Bir ayeti veyahut bir hadisi görürsün, yüzeysel bir bakışla üzerinden
geçersin. Normal bir kelam veyahut şöyle böyle bir ibare sanırsın, amma
düşünce kepçesiyle kazıp derinliğine inersen ruhani bir lezzete, vicdani
bir sevince, kalbî bir huzura ve akli bir düşünceye kavuşacaksın. Bundan
ötürüdür ki, Yüce Allah çeşitli ayetlerde insanı düşünmeye ve tefekküre
teşvik etmektedir.
Aya! Cevizin ve bademin, karpuzun ve kavunun kabuklarıyla uğra-
şan, özün ve için lezzetini alabilir mi? Sadece lafız ve ibareye, lafız ve
ibarenin düzgünlüğüne bakıp uğraşan, mananın hakikatine varabilir mi?
Kâinat ve varlıklarda gördüğümüz var olan her tür, birer satırdır.
İçinde akılları durgunluğa uğratan düzen ve yarar vardır. Bu yararı ve bu
düzeni kainat satırlarının türlerini veren Yüce Allah’tan başka kim olabi-
lir, ne olabilir?
Karanlık gecede, soğuk bir mevsimde kendine bir sığınak ararsın, o
esnada çok küçük bir menfezde bir ışık sana görünür, ışığın geliş nok-
tasına varınca duvarları kuvvetli, demir kaplı bir gözeye kavuşursun. So-
ğukta sadece duvarların etrafında dolaşmak, ışığa bakmak, sana bir yarar
sağlar mı? Seni soğuğun şiddetinden, fırtınanın saldırısından kurtarır mı?
Kapıyı çalar, açılınca içine gidersen hem ısınmaya, hem nura ve hem de
huzura kavuşursun.
İşte kâinat satırları bizlere –düşünürsek– hayli hikmetler ve anlamlar
ifade ederler. Ama anlamak için düşünmek ve o satırların derinliklerine
inmek gereklidir.
İki dalgıç avlanmak için denize doğru giderler, varınca birisi denizin
yüzeyinde art arda gelen dalgalara bakarak yerinde donar, kalır. Diğeri,
gerekli tedbirleri alarak denizin derinliklerine dalar. Kısa zamanda gücü
yettiği kadar balıkları avlar ve incileri toplar. Denizden çıkar, selamet sa-
hiline kavuşunca arkadaşının uzun uzadıya süren sathi bakışına şaşakalır.
Evlerine dönünce birisi aile bireyleriyle sevinç ve varlık içerisine girer;
diğeri ise aile fertleriyle mahrumiyet ve üzüntü dikenleri üzerinde debele-
nir.