290
HÜSNÜ GEÇER
Öyle ise bizi Yüce Allah’ın rızasına götürecek yolları arayalım ve o
yollara girmeye çalışalım. Bu yol üzerinde de çalışmaya sabredelim.
Umulur ki akla bir ışık, kalbe bir pırıltı, ruha bir huzur ve nefse bir temiz-
lik olsun. Bilmeliyiz ki Yüce Allah her yerde hazırdır. İnsanı gözetim
altına almıştır. Bilgisi ile insanı ve yaptıklarını kapsamıştır. Ta ki nefsi-
miz, şeytan ve kötü arkadaş bizi günah bataklığına götürmesin. O zaman
çok dikkatli olmamız lazım.
Yerdeki ve gökteki her şey Yüce Allah’ı tesbih ve zikir ettiğinden in-
san da tesbih ve zikirde bulunursa her şey insana arkadaş olur. Yüzü gü-
ler, kendisine moral verir ve huzur kazandırır. Fakat kâinatın yolundan
çıkıp Yüce Allah’ın zikrinden ve fikrinden uzak kalınırsa elbette ki dertler
çöker, üzüntüler başlar. Hayat gülistanı dikenli bir vaha hâline gelir. O
zaman insan cidden rahatsız olur. Vicdanen sıkılır, ruhen daralır.
Şeyh hazretlerine gittim. Bütün durumlar aynı ahenkte, belki daha
düzgün cereyan etmektedir. Hamdolsun kendileri, talebe ve müritleri, sa-
adet çimeninde yaşıyorlar. Durmadan Allah’ın dinini, Hazreti Muhammed
Mustafa (s.a.v.)’in ahlakını uygulayıp başkalarına da uygulatmaya
çalışıyorlar.
Mektubu yazan Hacı Şahin de selam eder, selametler diler. Kardeşi-
miz Mehmet Yüksel de yanımızdadır. O da selam eder, hâlini sorar. Esen
kalın. Yüce Allah yâr ve yardımcınız olsun.
Hüsnü GEÇER
DEĞİŞİM, YARARLA YÜKLÜ OLMALI
İlkbahardı; yeryüzünü bitkiler, güller örterdi. Ağaçların dallarında
sallanan yapraklar, öten bülbüller, açılan çiçekler ve rüzgâr ile sağa sola
eğilmeleri ruha başka bir muhabbet, akla başka bir düşünce, kalbe başka
bir esenlik kazandırırdı. Çünkü ilkbaharda görünen her güzellik Yüce Al-
lah’ın lütfunu ve cemalini gösteren berrak bir ayna gibiydi.
Madde ve maddeye dayalı her maddiyat insana Yüce Allah’ın şuu-
natını gösterdiği takdirde; dünya, insan için cennetî bir hayat kazandıran
bir lezzet kaynağı olur, bir huzur çemenzarı olur. Bu hâllerde yaşayan