KÜLLİYAT-I VUSTA
245
da size buğzederler. Siz onlara lanet okursunuz onlar da sizlere lanet
okurlar.
‘Ya Allah’ın elçisi onları bırakmayalım mı?’ dedik.
Hayır! İçinizde dosdoğru namaz kıldıkları müddetçe, içinizde dos-
doğru namaz kıldıkları müddetçe (Onları terk etmeyin onlara verdiğiniz
ahdi bozmayın)”
160
buyurdu.
BİR ÖRNEK
Zamanın geniş bir diliminde, çeşitli uluslardan oluşan, yer küresinin
büyük bölümünü himayesine geçiren ve çok asaletli bir soy başında bulu-
nan İslami bir devlet vardı.
Devlet değildi ilahi lütuf ve nimet idi. Zira baştan başa güç, güven,
huzur, istikrar, sevgi, barış, ihlas, merhamet, hakşinaslık, maddi ve mane-
vi değerlerin, ilahi ve insani hukukların koruması idi.
Durmadan yabancı milletler adalete dayalı hekimane hükmüne ve
dahiyane idaresine girerlerdi. Fetih yolu ile ülkeler ülkesine katılırlardı.
Devletin zamanı uzun, zemini geniş, dünya çapında yaşayan her ulusun
yanında hesap, kitap, saygı ve mülahazası vardı.
Şahane devletin terbiyesinde büyümüş; nimeti ile beslenmiş, gözeti-
mi ile okumuş ve belli derecelere kavuşmuş bazı soysuzlar türediler. Kur-
dun ağacın gövdesine girdiği gibi, devletin temeline girdiler. Amaçları
işin başına geçmekti, devleti dağıtmaktı, temiz hayatı bulandırmaktı. Di-
ne, inanca, üstün ahlaka, adalete dayalı toplumu yıkıp dinsizliğe, küfre
rezalete ve zulme mebni bir sistem meydana getirmekti. Zira böyle bir
rejim tabiatlarına daha uygundu.
ŞİİR
Gider devlet; gelir devlet bunda asla zarar olmaz
Asaletsiz, reziller başa geçtilerse kork ondan
160 Müslim.