KÜLLİYAT-I VUSTA
23
* Üstada çok soru sormakla değil, mümkün oldukça üstadın sözlerini
düşünerek çözmek; hem kafa çalıştırmaktır ve hem de hocayı rahatsız et-
memektir. Bu biçimde muğlak sözleri çözmek daha lezzetli ve daha ve-
rimlidir.
Hocanın öğrenciyi bilinçlendirmek için canlı misaller göstererek kul-
landığı metot, çok verimlidir ve pek yararlıdır. Zira gözle görmek, hakika-
ti hafızaya daha tez ve kolay nakşeder. “Deniz suyuna karşı bu, serçenin
gagasına yapışmış su gibidir.”
* Hoca öğrenciye göre muğlak meseleleri kapalı bırakmamalı. Çünkü
bu durum ilmin tahsiline karşı öğrencinin azmini kırabilir. İradesini, iste-
ğini zayıflatabilir. “Sırlarını teker teker sana açıklarım.”
* Musa (a.s.) sabretseydi, düşünerek bu işlerin hikmetine kendiliğin-
den erseydi, itirazdan kurtulurdu ve beraberlik daha da devam ederdi. Da-
ha fazla malumata muttali olacaktı.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur: “Keşke, Musa (a.s.) sabret-
seydi, umulurdu ki o zaman Yüce Allah ikisinin hâllerinden daha fazla
bilgi bize naklederdi.”
7
* Babalar! Salih olun. Davranışlarınız, insanlığınıza ve imanınıza
yakışır nitelikte olsun. Çünkü salahınızın (iyi olmanızın) kârı size yarar
olduğu gibi –uzak olsalar bile– bir gün evladınıza da dokunur. “İkisinin
babası salih idi.” Beydavî: “Salih olan baba dokuzuncu baba imiş” diyor.
* Denilirse; Musa (a.s.), Resul (kitap sahibi peygamber), ulu’l-azmın
(en büyük beş peygamberin) birisi, dokuz harika ve mucize kendisine ve-
rilmişti. Hâl bu iken nasıl Hızır, vehbî ilimde ondan daha üstün olabilir?
Denilir: Bütün ilimlerin kaynağı Yüce Allah’ın kerem ve lütuf çeş-
mesidir. Dilediği kulu –derecesi düşük olsa dahi– bazı hususlarda daha
üstün kullarına daha üstün kılabilir. Hızır’ın gaybı bilme alanında ileri
olması, her alanda da Musa (a.s.)’dan ileri olmasını asla gerektirmez.
7
Buhari, Müslim.