224
HÜSNÜ GEÇER
KADİR-İ MUTLAK’IN KUDRETİNİN
BELİRGİN GÖSTERGESİ
Peygamber (s.a.v.) ve arkadaşının izini takip eden müşriklerin keskin
görüşlü izcileri “sert toprakta ve katı kayalarda izleri görür” yeteneğine
sahip, kindar düşmanlarla Sevr mağarasının başına geldiler. Potin bağ-
larına baksaydılar içeride gizlenenleri görebilirlerdi.
Görmeye son derece istekli olmakla, görmek için her tarafa bakıp in-
celemekle göremediler. Kör, pişman evlerine döndüler. Niçin? Zira Re-
sul-i Kibriya (s.a.v.), Yüce Allah’ın korumasındaydı. Kadir-i Mutlak di-
lemeyince akıl düşünemez, göz göremez, kulak duyamaz. Zira beden or-
ganları bizimdir. Ama Kudret-i Mutlak iradeyi bîpayan olmayınca tüm
organlar kullanılmaz hâle gelirler. Uçağın çok hassas ve çalışmaya hazır
parçaları kaptan pilotun iradesi ve idaresi olmayınca ne yapabilir?
Resul-i Ekrem (s.a.v.)’in arkadaşına “Üzülme Allah bizimledir” de-
meleri bu sırrın özüdür.
Zemahşerî konu ettiğimiz ayeti tefsir ederken şöyle der: “Seferlerde
konmak ve binmek için kadınlar erkeklerin beraberliğine muhtaçtılar. Ya-
kalar genişti. Dolayısıyla gerdan yerleri göğüsleri ve göğüs takımları gö-
zükürdü. Onlarda başörtülerinin bir kısmıyla saçlarını örterek diğer taraf-
larını bellerine doğru sarkıtırlardı. Böylelikle göğüsleri açık kalırdı. Bun-
dan ötürü emrolundular ki yazmalarının kalan kısmıyla göğüs takımlarını
örtsünler.”
Aişe (r.a.)’den şöyle rivayet ediliyor: “Ensar’ın hanımlarından daha
hayırlısını görmedim. Bu ayet inince her birisi nakışlı ipek şallarını
yırttılar ondan bir parça alarak, onunla başlarını örttüler. Başlarına karga
konmuş hâle geldiler.”
Bu beyandan sonra ‘İslam’da baş açma yasağı yoktur’ diyen neye
dayanır? İcmai mi bozar? Güven kaynağı olan ümmetin âlimlerine mi gü-
venmiyor? Veyahut ayetin nassını mı inkâr ediyor? Hayır, hayır!
Nefsin afeti olan şöhretin peşinde koşuyor, mal arzusuyla hırsın uçu-
rumunda yuvarlanıyor. Egoizmin zirvesine çıkıp inat kazığına kendisini
bağlamak istiyor.