208
HÜSNÜ GEÇER
20 yaşlarında iken, bugünün durumunu düşünebilseydin. Ne yazık ki
çıkan süt memeye, dökülen su kaba dönmez.”
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “Çok kıymetli iki
nimet vardır ki, insanların çoğu onlardan dolayı zarara uğramışlardır.
Bunlar; sağlık ve ferağdır (boş zaman ve kalp huzurudur).”
Evet, sağlığını, boş zamanlarını, huzurlu anlarını değerlendiren elbet-
te ki esenliğe, neşeli demlere ve tatlı bir hayata kavuşur. Onların
kıymetini bilmeyen, günün birinde huzursuzluğun dikenliğine ve kirli ya-
şamın bataklığına saplanacaktır. Bundan ziyade zarar ne olabilir!
“Fakir olursa Allah onları lütuf ve kereminden zengin eder.”
Bu Rabbani bir bağıştır, ilahi bir lütuftur, sübhani bir sözdür, evlen-
meyle ilgili güçlü fakat narin bir teşviktir.
Nasıl ki Yüce Allah buyurur: “Ey büyükler, ey veliler, ey bekârlar!
İmkânsızlıktan dolayı evlenmekten ve evlendirmekten çekinmeyin!
Korkmayın, bana inanın, bana güvenin, ben idarenizi üstlenirim, yoksul-
luğunuzu gideririm. Evlenin, evlendirin. Sizi, mal, akıl, huzur, güven, şe-
ref ve şehamet bakımından zengin hâle getiririm.”
Ey kardeşçiğim! Bir köy ağası, bir fabrikatör, bir imkân sahibi sana
böyle bir söz verirse ona dayanarak evlenmeye teşebbüs edersin; o da se-
nin gibi bir insan olduğu hâlde...
Bu kesin ve gerçek ilahi söze dayanmazsan herhâlde aklında eksiklik
veya inancında zafiyet vardır.
Uğur adında bir kardeşimiz vardı. Evlendi. Ana-babası onu yeni ge-
linle kapı dışarı ettiler. İki eş, çok sıkıntı çekti. İnşaatlarda, çimento
kâğıtları içinde uyudular. Ama çok zaman geçmedi, ticarete başladılar,
hâlleri düzeldi. Hatta yakınları kendilerine muhtaç oldular. Belki hâllerine
imrendiler. Neden? Çünkü iki genç eşin, Yüce Allah’a güçlü inançları
vardı. Lütfuna tam güvenleri ve ilticaları vardı. Evliliği zamanında
yaptılar.
Şeker kardeş! Evlilikte din, ahlak, namus, şeref, huzur oluştuğundan
zamanı, geçirmeden, fırsatı kaçırmadan, evlen. Yüce Allah’ın sözüne gü-
ven, mutlu olmayı keremi bol Rabb’ine bırak. O her şeye kadirdir.