KÜLLİYAT-I VUSTA
199
O hâlde imanlı kardeş! Eşit, adaletli, barıştırıcı, barıştırmada Al-
lah’tan korkup hakkı sahibine ulaştırmaya gayret gösterir olursak kesin-
kes üzerimize ilahi rahmetin meltemi eser. İşte o zaman her iki cihanda
huzur havzasına ve mutluluk makamına kavuşacağız.
MERHAMET
Acıma duygusu her canlıda vardır. Acıma duygusu bitkilerde de
vardır, diyebiliriz. Öyle ki acıma duygusu olmazsa hayat zulüm ve zulmet
kesilir. Âlem her kemalden arınarak sade zeval, alçalış ve sönüş olur.
Çünkü insanı yardımlaşma, kaynaşma, sevmeye ve birleşmeye götüren
içindeki güvendir. Güvenilir ortamı oluşturan ise acımadır, merhamettir.
Hayvanların yuva yapmaları, yavru beslemeleri, yekdiğerini ses
çıkarmalarıyla, salya bırakmalarıyla ve uçuşmalarıyla haberdar etmeleri
sezgiden doğan bir acımanın neticesidir. Örneğin kuvvetli bir rivayete
göre:
Kışın bir yolcu “Şeytan Dağı”nın harmana benzer bir tepesinde yolu
şaşırır. Çığa kapılmamak, kayalarda yuvarlanmamak için ve amansız so-
ğuklardan kurtulmak için karanlık çökmeden bir sığınak arayışına koyu-
lur. Nihayet bir mağara bulur. Girer ki içinde bir ayı yatıyor. Artık ehve-
nişer burasıdır, diyerek mağaranın bir köşesine ilişerek durur. Soğuk şid-
detlendikçe ayıya yanaşır, ayı da bir hanedan gibi kendisine kucak açar.
Gecesini ayının sıcak kucağında geçiren adam, sabahleyin mağarayı terk
eder ve yakın bir yerleşime gider.
Elbisesini kurutur, sıcak çorba içer, aklı başına gelir. Köylüye der;
dağın filan mağarasında ayı var. Ayının postunu ele geçirmek için köylü
adamla gidip ayıyı ininde öldürürler, soyup postunu getirirler. İşte hay-
vanın insani muamelesi ve insanın gaddar davranışı…
Evet, dağların tepelerinde, derelerinde yaşayan çok ümmi insanların
acıma duygusu ve merhamet duyguları okuyup medenileşen birçok insan-
ların acıma duygularından çok çok üstündür. Zira onların fıtratı bozul-
mamıştır. İnsanlıklarına eksiklik gelmemiştir. Ehil olmayanlarla oluş,
başka bir beladır.