Basic HTML Version
KÜLLİYAT-I VUSTA
17
‘Eba Hamza! Anlıyor musun ki, bunlar ne derler?’ buyurdu. ‘Hayır.
Bu serçeler Yüce Allah’ı tesbih ve tebcil ederek günlük kutlarını
(rızıklarını) isterler.’ dedim.
‘Evet. Küçücük serçe azıcık beyniyle yuvasını, yavrusunu, bitkiler-
den, böceklerden ve hububattan yaşamına yararlı olanı tanır da rabbini
tanımaz olur mu?’ dediler.”
Bu küçük serçe eşini, işini, yaşam tarzını biliyor da yaratan Allah’ı
bilmiyor demek doğru mudur? Semada, serada ve içlerinde bulunan her
şeyde marifet, zikir ve fikirdedirler. Fakat gören göz, anlayan akıl gerek.
LOKMAN-I HAKİM’İN OĞLUNA NASİHATİ
* Oğulcuğum! Taşları, demirleri ve ağır yükü taşıdım. Ama kötü
komşudan daha ağır bir şeyi göremedim.
* Her acıyı tattım ama yoksulluktan daha acı bir şeyi tatmadım.
* Oğulcuğum! Cahil elçiyi gönderme. Akıllı elçiyi bulamadığın za-
man kendine sen elçi ol.
* Oğulcuğum! Yalandan sakın. Yalan, serçe eti gibi lezizdir. Fakat
çok geçmeden mideye hararet vererek rahatsız eder.
* Oğulcuğum! Düğün merasimine değil, cenaze merasimine hazır ol.
Zira cenaze, ahireti hatırlatır. Düğün ise dünyada isteği artırır, kalbe gaf-
leti getirir.
* Oğulcuğum! Tok iken yemek yeme. Toklukla yediğin yemeği kö-
peklere atsaydın daha iyiydi.
* Oğulcuğum! Çok tatlı olma ki yenilesin. Çok acı olma ki ağızdan
atılasın.
* Oğulcuğum! Sergine ancak seni seven veyahut senden korkan ba-
sar. Senden korkanı meclisine yanaştır. Yüzüne gülümse ve gıyabında
zemmetme, gıybetini yapma. Seni sevene güler yüzlü, tatlı sözlü ol. İste-
meden önce ihtiyacını gider. Dostu istemeye bırakırsan verdiğinden ziya-
de sadakatine ve güvenine zarar verirsin. Çünkü ihtiyaç için istemek her-
kesten yapılabilir.