Basic HTML Version
166
HÜSNÜ GEÇER
laka uygun büyük menfaatler sağlar. Asıl mesele, ahlak kurallarına halel
gelmeden herkesi bilinçlendirmek, kültür seviyesini yükseltmek ve ileri
götürmektir. Mükemmel bir şekilde evladı besler, terbiye eder, yol göste-
rir bir ana, yetiştirmektir.
Yüce Allah, mealen şöyle buyurmaktadır: “Onlarla (kadınlarla), gü-
zel geçininiz.” Güzel geçimi gerektiren yegâne etken de eşlerin bilinç-
lenmeleridir. Seviyeli bir şekilde birbirine güzel davranıp yekdiğerine
karşı hüsnü zan ve iyi niyet sahibi olmasıdır.
Ebu Said Hudri, şöyle rivayet eder: “Kadınlar, Peygamberimize, ‘Er-
kekler bize egemen (ilim ve amelde bizi geçer) oldular.’ dediler. Kendin-
den bize bir gün kıl (tayin eyle). Peygamberimiz de onlara, bir gün de on-
larla birlikte olacağı sözünü verdi.
Hemen onlara şu sözleri söyledi: ‘Sizden birisi üç evladını takdim
ederse (üç evladı ölüp de sevabını Allah’tan beklerse), o evlatları anne
babasına ateşten bir perde olurlar.’ Bir kadın, ‘İki evladı da ölürse aynı
şekilde midir?’ Efendimiz de: ‘Evet, ikisi de öyledir’ dediler.”
Hadis-i şeriften anlaşılıyor ki, bayanlar, İslam’ın temsilcisine dahi ih-
tiyaçlarını arz edebilirler. İslam’ın halife gibi en büyüğü de, seslerine ku-
lak asarak isteklerine cevap verirler. Bayanlar, ilim ve irfanı, eğitim ve
öğrenim almak için erkeklerden ayrı yerde ve ayrı zamanda olmalıdırlar.
Zira karışık tedrisat maddi ve şehvani hisleri aşırı şekilde dürterek manevi
ve akli yeteneklere zarar verir. İlim, irfanda ilerlemeyi zaafa uğratır.
Bir anne, ilkokul beşinci sınıfa giden komşu kızına “Kızım size ne
olmuş ki, ailenizdeki çocuklar hep takdir alırlar. Biz çocuklarımıza ye-
mekte, içmekte, okulun araç ve gereçlerinde daha ziyade imkân sağlarız.
Ne ahlakla ne de okumakla seviyelerinize kavuşamazlar, yükselemezler”
dedi. Minik kız talebe, “Teyze, evimizde televizyon yoktur” diye cevap
verdi.
Evet, maddi ve şehvani hisler, manevi ve akli duyguların zıtlarıdır.
Yan yana gelmeleri, bir arada toplanmaları imkâna kabil değildir. Bu de-
neysel olarak müşahede edilmektedir, belirgindir. İspatına şahit gerek-
mez.