KÜLLİYAT-I VUSTA
163
“Çok meyve veren ağacın ömrü kısadır” sözü, bizlere her türlü israf-
tan kaçınmayı bildirerek, iktisada ve ekonomiye bağlılığımızı gerektirir.
Zira ifrat, israf olduğu gibi çılgınlıktır. Tefrit cimrilik olduğu gibi, eksik-
lik, tembellik ve acizliktir.
Kemal sahibi insan haddini bilip yerinde durandır. Hakkı tanıyıp ta-
kip edendir. Nimeti tanıyıp saygı gösterendir. Bağışlayan Allah’ın şükrü-
nü eda edendir.
Savurganlık yaparak nimeti çarçur eden kimse, çevresindeki yoksul-
ları kaale almayandır. Akli dengesi bozuk olandır! Şehvani ve behimî ar-
zuların kölesidir. Nimetin kaynağını tanımayandır.
Engin düşünceli, ergin hâlli, vicdani sezgileri tam olan ve nimeti Al-
lah’tan bilen, olgun insan; nimetin kadrini bilip “santim” kadar israf gir-
dabına yönelmez. Zira her nimet (enfüsî olsun, afakî olsun), Yüce Al-
lah’ın lütuf hazinesinden bağışlanan birer hediyedir. Hediyeye (küçük ol-
sa bile) hediye edene göre değer verilir.
Yüce Allah mealen şöyle buyurur: “Her nimetten size ulaşan her şey
Allah’tandır. Sonra size hafifçe zarar dokununca hemen O’na yal-
varırsınız.”
96
Yani; her nimet, Yüce Allah’ın lütuf hazinesinden sizlere
bağışlanmıştır, hediye edilmiştir. Öyleyse nimeti her türlü israftan ve
sarfınazar etmekten koruyunuz. Kalışı için bağışlayanı tanıyıp şükrediniz
ki, nimet ziyadeleşip kalıcı olsun. Bereketli, hayırlı ve yararlı olsun.
Darlık ve sıkıntıyı izale etmek için, darlıkta ve sıkıntıda Yüce Allah’a
yalvardığınız gibi; bolluğu, bereketi ve neşeyi idame ettirmek için geniş-
likte ve bollukta da Yüce Allah’ı zikrederek ve ona şükrederek nimetin
hakkını vermelisiniz. Zira bu hâl, kemaldir, mutluluktur, her iki cihanda
da güven ve huzurdur.
Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “İmanlının işi enteresandır. Bü-
tün işi kendisine hayır ve yarardır. Bu, müminden başka hiç kimseye yok-
tur. Sevindirici bir hâl kendisine dokunursa şükreder, kendisine hayrolur.
96 Nahl, 5.