Page 14 - Vusta

Basic HTML Version

KÜLLİYAT-I VUSTA
13
Eve döndükten sonra çok zaman geçmedi. Bir ağaç parçası ayak bile-
ğime değdi. Son derece incitti. Defalarca ‘Vay ana!’ diyerek bağırdım,
yataklık oldum ve dedim ki ‘İnşallah’ bu Hacerü’l-Esved’in yanında incit-
tiğimin cezasıdır. Bu dünyada bana çektirildi. Hayır, gene de ahiret
azabından emin değilim.”
SERÇELERİN ÇEŞİTLERİ
Ev ve duvar serçesi, yavrularını çok sever. Yuvasına, yavrularına fil
yaklaşsa veyahut ejderha dahi uzansa ses çıkararak düşmanın sağına solu-
na uçuşla, vuruşla yuvasını, yavrularını korumak için her türlü imkânını
harcar. Feryadına birçok serçeler gelir, velvele koparırlar. İnsanlardan
yardım istediklerinde seslerini duyan, uçuşlarını gören insanlar onların
yardımlarına gerçekten koşarlar. Düşman kedi ise uzaklaştırır, yılansa
imkân dâhilinde öldürmek için çaba harcarlar.
Seherde (sabah erkenden) her serçe dalında, duvarında bağırarak öt-
meye başlar. Nasıl ki derler ‘Ey derin uykuya dalan! Ey sıcak kucakla ve
yumuşak yatakla lezzetlenen insan, kalk! Zaman bereket zamanıdır. Bu
nadide bereketten, bu şifabahş meltemden nasibini al. Dem, akan su gibi-
dir. Çıktığı göle dönemez.
Bu serçe insana karşı çok ünsiyetlidir. Hatta insanlar bir yerleşimi
terk ederlerse onlar da terk ederler.
Cüneyd-i Bağdadî (k.s.) diyor ki: “Eyyübî Cemmal hac seferine
çıkıyor, çöle giriyorlar. Konakları geçiyorlar. Görürler ki bir serçe baş-
larında öter ve dolaşır.
Eyyüb (k.s.) başını kaldırdı ve: ‘Buraya kadar da geldin.’ dedi. Sonra
eline ekmek ufalar. Serçe eline konar, karnını doyurur. Serçeye su takdim
eder. Serçe suyunu içer sonra ayrılır. İkinci gün aynı kuş dönüş yapar.
Aynı muameleyi ve ikramı görür. Hac yolculuğunda bu hâl devam eder.
Eyyüb (k.s.): ‘Bu serçe evde iken her sabah benden bu ikramı görür-
dü. Sefere çıktığımda o da benimle çıkmıştır.’ der. Allah dostuna her şey
dosttur. Çünkü Allah’ın dostu sade yarardır, berekettir ve rahmettir.”