KÜLLİYAT-I VUSTA
125
tanın meydanı olur, ona hizmet etmeye başlar. Bundan daha büyük zarar
olur mu?
Müzeni Amr’ın oğlu Aiz’den rivayet edilmiştir. O da Bey’at-ü
Rıdvan ehlindendi. Ebu Süfyan bir heyetle Selman’a, Süheybe ve Bilal’e
uğradı. Hemen dediler: “Allah’ın kılıcı, Allah’ın düşmanında yerini ala-
madı.” Ebubekir (r.a.) oradaydı. Onlara şöyle dedi: “Bunu Kureyşlilerin
büyüğü ve ihtiyarı hakkında mı söylersiniz?” Daha sonra Peygamberimi-
ze geldi, olaydan kendilerini haberdar etti. Resulullah buyurdu ki:
“Herhâlde onları kızdırmışsın. Onları kızdırmışsan bil ki Rabbini
kızdırmışsın demektir.”
Ebubekir onlara geldi. “Ey kardeşler! Sizi kızdırdım mı?” diye sordu.
Dediler ki: “Hayır. Allah seni affeylesin ey kardeşçik.”
57
Evet, İslam görüşünde şekle değil şemaile, söze değil öze, elbiseye,
soya değil, insana ve imana bakılır. Resulullah buyurur: “Çok saçları
dağınık, tozlu ve kapılara atılmış kimseler vardır ki, duaları mutlaka kabul
edilir.”
58
1991 yılında Şeyh, İstanbul’da bir dostunun evinde misafir kaldı. Ev
sahibi ilim ehli olduğundan İstanbul’un din görevlilerinden ve Marmara
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hocalarından hayli bilim elemanları Şeyh’i
ziyaret etmek için misafirhanesine akın ettiler.
Şeyh, ilme teşvik ve âlime saygı göstermek için etkin, engin ve irşat
edici konuşmasının bir bölümünde şöyle dedi: “Yüce Allah’ın yarattıkları
içinde akıl gibi kıymetli bir varlık yoktur. Çünkü hakkı batıldan, hayrı
şerden ve iyiyi kötüden ayırmak akla bağlıdır.”
Yüce Allah, aklı yarattığı zaman kendisine buyurdu: “Bana yönel!”
Yöneldi. “Sırt çevir!” Çevirdi. “Git!” dedi, gitti. “Gel!” dedi, geldi. Yani
Yüce Allah’ın verdiği emirleri harfiyen yerine getirdi. Yüce Allah: “Ey
akıl! Senden büyük bir varlık yaratmadım” buyurdu.
Ama ilim akıldan daha kıymetlidir. Zira akıl göz ise, ilim ışıktır. Işık
olmayınca göz ne görebilir? Akıl kayısı ağacı ise ilim meyvesidir. Mey-
57 Müslim, R.S., 120.
58 Müslim, R.S., 17.