Basic HTML Version
KÜLLİYAT-I VUSTA
115
di.” Dönüşünde şöyle buyurdular: “Molla Necmeddin! Afganistanlı falan
âlimin ziyareti bana nasip olmadı. Görürsen selam ve saygılarımı kendile-
rine ilet, bize dua etsinler.”
Molla Necmeddin Efendi diyordu ki: “Uzun zaman ben de o zatı gö-
remedim. Bir gün yolda yürüyordum, karşıma çıktılar. Aksakallı, vakarlı,
her tarafında takva belirtileri olan bir zat-ı paktı. Ellerinden öptüm ve
Şeyh Hazretleri’nin selamını, dua istediklerini kendilerine bildirdim. Şa-
şar gibi oldu ve yerinde durarak ‘İnsanlar sanırlar ki, bende hayır ve bere-
ket vardır. Ya Rab! Beni affetmezsen insanların en şerlisi olacağım!’ de-
di.”
Büyük Şeyh (Şeyh Ahmedü’l-Haznevî) evladına şu vasiyeti etmişti:
“Bir beldeye gittiğinizde oranın dirilerini ve ölülerini ziyaret etmek size
gereklidir.” Yani her yerde ölülerden ve dirilerden Allah’ın dostları mev-
cuttur. Nereye giderseniz imkân dâhilinde onların bereketlerine kavuşmak
için, dualarını almak için, sohbetlerinde muhabbeti artırmak için ziyaret-
lerine gidiniz. Zira “Bereket büyüklerledir” denilmiştir.
Yine Molla Necmeddin’den şöyle duydum: “Şeyh Hazretleri, bir
kısım aile efradı ile Medine-i Münevvere’de idi. O esnada Siyadet sülale-
sine mensup Arvasî ailesinden de bir grup gelmişti. Şeyh Hazretleri onları
yemeğe davet etti. Kendilerine şayeste bir hizmet sundu. Yemek yediler.
Kalan yemeği aile efradına takdim ederek ‘Arvasilerin falan âlimi şu yer-
de, falan âlimi şu kaşıkla yemek yemişler. Siz de onların kaşıklarını
yıkamadan, onların yediği yerden yiyiniz. Çünkü onlar Gavs (k.s.)’ın
(Seyyid Sıbgatullah’ın) yakınlarıdırlar. Al-i beyttirler. Umulur ki,
artıklarında hayli bereket mevcuttur’ diye buyurdu.”
Şeyh, Gaziantep’e geldi. Meşhur asillerinden İsmail Ağa’yı ziyaret
etti. İsmail Ağa da cumhuriyetin ilk dönemlerinde Seydagilden büyük veli
ve mücahit Muhammed Masum (k.s.) ile beraber Menfa’da kalmışlardı.
Şeyh, İsmail Ağa’ya “Biz prensip olarak dünya adamlarını ve ağa-
larını ziyaret etmiyoruz. Fakat siz Menfa’da büyüklerimizle uzun müddet
kaldığınızdan sizi ziyaret etmek bizi hoşnut eder. Aya! Şeyh Muhammed
Masum’dan çok hoşuna giden, ne gibi hâlleri gördün?” dedi. İsmail Ağa,
Şeyh Hazretleri’ne şunları anlattı: “Şeyh Masum; korkunç olaylara karşı