Page 92 - Sugra

Basic HTML Version

91
hat ve nasihat ehline ciddi olarak önem vermek içindir. Yoksa din sadece
nasihatten ibaret değildir. Doğrusu bir ulusun arasında nasihatleşme mües-
sesesi çalışmazsa veyahut zaafa uğrarsa o ulus inkıraz ve yokluk çöllerine
doğru yol tutmuş demektir.
Onun için aziz dinimizde emr-i bi’l-ma‘ruf nehy-i ani’l-münker yeterli
bir şekilde vacip kılınmıştır.
Bir memlekette hayâsızlıktan dolayı kadının, zulümden dolayı güçlü-
nün, şehvetten dolayı gencin, savurganlıktan (israftan) dolayı zenginin,
zarar ziyandan dolayı fakirin, cehaletten dolayı ümmilerin elleri tutulup
kötülüklerden uzaklaştırılmazlarsa huzur nasıl olabilir? Birleşme nasıl ola-
bilir? Belki insanın şerefine yakışır yaşam nasıl sağlanabilir? Oysa dilin
tesiri kılıçların parlamasından binlerce bombaların patlamasından daha da
fazladır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Müslüman o kimsedir
ki müslümanlar dilinin ve elinin şerrinden emindirler.”
Fahr-i âlem (a.s.) dili zulüm kaynağı olan elden daha ileri alması dilin
daha yararlı, daha zararlı oluşundandır.
114. Nasihat etme vazifesi bu şahsa değil başka bir şahsa, bu gruba değil
başka bir gruba mahsustur, demek yanlıştır. Zira din ortak bir değer olduğu
gibi, nasihat da ortak bir fazilettir.
Herkes makamına, sözüne, bilgisine, aklına, ortamına, çevresine ve
kabiliyetine göre nasihat vazifesini ifa etmeye gayret göstermelidir. Zira
insan; kendi seviyesinde olan insanın sözüyle, kendisinden üstün insanın
sözünden daha fazla etkilenir.
Çünkü iki benzerin kültürde, tabiatta belki amaçta ortaklığı mevcuttur.
یدتقي نراقملاب نيرق لک و * هنيرق نع لس و لاست ل ءرملا نع
“Adamdan sorma arkadaşından sor. Çünkü her arkadaş arkadaşına
tabidir.”
39
115. Nasihat hayır ehlinin gönüllerine uzanan bir nurdur. Nasihat yansı-
ma yoluyla lafz, işaret ve yazı vasıtasıyla berrak gönüllere kavuşur. Onlar
39 Zeyd oğlu Adiyy,
Edebu’d-dini Ve’d-dünya
, s. 167
MEVAHİB