Page 90 - Sugra

Basic HTML Version

89
Hepimizi ilgilendiren zaruri ve kaçınılmaz bir iş için önümüzdeki bu
Cuma gününde yanımda hazır bulunacaksınız
(Tarih: 31.07.1992). Dört
yüze yakın seçkin alim ve salih huzur-ı şeriflerine gelirler. Cuma günü ikin-
di namazı kıldıktan sonra büyük topluma vaaz eder halde emaneti Allah’a
(c.c.) teslim eder.
Çağırılanlar bildiler ki biz bu olay için buraya çağırıldık. Kaçınılmaz iş
de Şeyh’in (k.s.) vefatıydı.
Mübarek eliyle yazdığı risale, binlerce yazısını tanıyan insanlara dergi-
lerde ve gazetelerde yayılarak gösterildi. Tevatürle bu hadiseyi takip eden
birisi de ben (Fakir Hüsnî) idim.
Evet, gaybden konuşanların - sahabelerden (r.a.), tabiinden, İslam bü-
yüklerinden- tümünün zikredilmesi gücümüzün dışındadır. Velâkin kera-
met haktır. Gaybı bildirmek Yüce Allah’ın (c.c.) özelliğidir. Dilediği has
kullarını bu kerametle taltif edebilir. Bunun dışında konuşmanın aklen ve
naklen doğruluktan ve uygunluktan payı yoktur.
106. Şeriat-ı ğarrada kerametle amel etmek ancak sahibine mahsustur.
Zira sadece o keramet yoluyla bildiğiyle amil olabilir. Fakat kerameti baş-
kalara hüküm kaynağı olamaz.
107. Yüksek makam ehlince kerameti açıklamak ayıptır, ardır. Çünkü
keramet Yüce Allahın emanetidir. Emanet ise gizli tutulur. Emanetin gizli
tutulması ve korunması imanın icabıdır. Fakat veli kerametini akılları kü-
çük, bilgileri az, düşünceleri kısa, bazı kimselere izhar edebilir. Onları bu
şekilde İslam’a ısındırır, şüphelerini kaldırır, imanlarını güçlendirir, kendi-
lerini hayra tahrik eder; ibadete sımsıkı sarılmalarına amil olmak için.
108. Taifenin reisi Muhammed Bahaüddin en-Nakşibendî (k.s.) buyur-
muş:
“Ancak keramet firasetin bir şubesidir”
. Zira insanoğlu mücahede ile
içi temiz olunca, iyilikleri yapmaya nefsi kendisine itaat edince, kalbi art
niyetlerin kirinden temizlenince, şüphesiz nurlar öyle bir insanın kalbinde
teaküs ederler. O nurların ışığında latif, nazik ve ağyarın idrakinden uzak
sırları görür. Ona göre kendisine çeki düzen verir. Belki başkalarına güzel-
lik örneği olur. Belki büyük olayların husule gelmesinde geminin lengeri
gibi olur. İnsanlar sarsılır ama o, onları durdurur ve tehlikeden koruyan
gerçek bir dayanak olur.
MEVAHİB